Examples of using "Głośno" in a sentence and their turkish translations:
Sen gürültülüsün.
Çok yüksek sesle konuştu.
Lütfen yüksek sesle konuşun.
Ses çok yüksek.
Kasten yüksek sesle konuşuyorum.
Yardım diye haykırdı.
Yan komşu gürültülü.
Tom yüksek sesle güldü.
Neden bu kadar yüksek sesle konuşuyorsunuz?
Aniden gürültülü oldu.
Ellerinden geldiği kadar yüksek sesle bağırdılar.
O yüksek sesle ve net konuştu.
Onu yüksek sesle açıkça söyleyin.
Küçük erkek kardeşim yüksek sesle bağırıyor.
Yüksek sesle konuşmanıza gerek yok.
Beş kez sesli bir şekilde çıkarırsanız bu sesi
Yüksek sesle konuşmaya gerek yok.
Konuşmasından sonra seyirciler yükse sesle alkışladı.
Çok yüksek sesle konuşma. Onu uyandıracaksın.
O kadar yüksek sesle konuşmamanı öneririm.
Herkes tarafından duyulmak için yeterince yüksek sesle konuştum.
Tom yüksek sesle ve uygunsuz bir biçimde güldü.
Tom yüksek sesle gülmemeye çalışıyordu.
Ne dediğini duyamıyorum, burası çok gürültülü.
Radyonun sesi çok yüksek. Biraz kısabilir misiniz?
Tom yüksek sesle güldü.
Tom buranın gürültülü olacağı konusunda beni uyardı.
Evimde bir yerde çalışamam. Çok gürültülü.
O kadar yüksek sesle sesle konuşuyorsun ki seni birinci katta bile duyabiliyorum.