Translation of "Korzenie" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Korzenie" in a sentence and their turkish translations:

Musisz znać swoje korzenie.

Köklerini tanı.

Oplatające się korzenie. Głębokie, przywierające błoto.

Birbirinin üzerinden geçen kökler karmakarışık. Derin bir çamur var.

Korzenie edukacji są gorzkie, za to owoc słodki.

Eğitimin kökleri acıdır, ancak meyveleri tatlıdır.