Examples of using "Paryża" in a sentence and their turkish translations:
Ben Paris'e gezi yaptım.
- Paris'e gittim.
- Ben Paris'e gittim.
Yarın Paris'e hareket ediyorum.
Müzik öğrenimi için Paris'e gitti.
Paris'i görmek için can atıyorum.
O, Londra'dan Paris'e gitti.
- Ertesi sabah Paris'e gidiyordum.
- Ertesi sabah Paris'e gidecektim.
Paris'e elli kilometre uzakta bulunuyor.
Paris'e gitmek onun isteğiydi.
Paris'e uçtuk, orada bir hafta kaldık.
O, Paris'e iki yıl önce gitti.
Paris'e ilk kez gitti.
Polis onu Paris'e kadar tüm yol boyunca izledi.
Bu, Paris'in ortasına inen bir uzay aracıydı.
Paris'e giderken Atina'da durduk.
Sadece Paris'e değil fakat aynı zamanda Roma'ya da gittik.
Paris'e giden 8:15 trenine binmek zorundayım.
Hikaye Neuilly -on-the -Seine'da sahnelenmiştir, Paris'ten çok uzak olmayan bir Fransız kasabası.