Examples of using "Paszport" in a sentence and their turkish translations:
Pasaportumu kaybettim.
Benim bir pasaportum var.
- Pasaportumu kaybettim.
- Ben pasaportumu kaybettim!
Pasaportunuzu görebilir miyim?
Pasaportumu yenilemeliyim.
Ben pasaportumu bir yere bıraktım.
Pasaportunu çıkardı.
Sanırım bir pasaportun var.
Sonunda İngiliz pasaportumu aldım.
Tom bir pasaport için başvurdu.
Pasaportunu bankaya götürmelisin.
Pasaportunu kaybetmesi talihsizlikti.
Tom pasaportunu nereye koyduğunu hatırlamaya çalıştı.
Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir.
On sekizinci yüzyılın sonlarında, Amerikalı için bir pasaport genellikle Amerika Birleşik Devletleri Başkanı tarafından imzalanırdı.
Bir pasaport, yabancı bir ülkeye giderken, onsuz gidemeyeceğin bir şeydir.