Examples of using "Rosną" in a sentence and their turkish translations:
Bitkiler büyür.
Elmalar ağaçlarda büyür.
Çiçekler çayırda büyüyorlar.
Yapraklar dallarda büyür.
Şafağın sökmesiyle... ...sıcaklık tepeye fırlıyor.
Portakallar sıcak ülkelerde yetişirler.
- Para ağaçlarda yetişmez.
- Para kolay kazanılmıyor.
- Para ağaçta yetişmiyor.
Karayip flamingo yavruları çok hızlı büyür.
Bedenler yavaş yavaş büyür, çabucak ölür.
Fiyatlar günden güne yükseliyor.
Fiyat yükseliyor.
"Ne yapıyorsun?" "Bitkilerimin büyümesini izliyorum."
İlkbaharda bahçede yeni bitkiler yetişir.
Büyüdükçe annelerinden talepleri de artıyor.
Kaktüsler kuru yerde yaşayan bitkilerdir.
Hindistan ve Pakistan arasında ki Keşmir gerginliği ateşleniyor.
Şehirler genişleyip vahşi yaşam alanları daralırsa ne olur?
Bu yavrular o kadar hızlı büyüyor ki, daha şimdiden timsahtan koşarak kaçabiliyorlar.
Bu ormanda akçaağaçlar var.