Translation of "Atrasou" in Turkish

O ônibus atrasou.

Otobüs geç kalmıştı.

Você me atrasou.

Beni geciktirdin.

Ninguém atrasou-se.

Hiç kimse geç kalmadı.

- Me desculpe. O trem atrasou.
- Desculpe-me. O trem atrasou.

Üzgünüm. Tren geç kaldı.

- O voo do Tom atrasou.
- O voo de Tom atrasou.

Tom'un uçuşu ertelendi.

A chuva me atrasou.

- Yağmurdan dolayı geç kaldım.
- Yağmur beni geciktirdi.

Você se atrasou ontem.

Dün geç kaldın.

Você se atrasou para o trabalho.

İşe geç kaldınız.

O mau tempo atrasou o avião.

Kötü hava uçağı geciktirdi.

Tom se atrasou porque dormiu demais.

Tom uyuyakaldığı için geç kaldı.

O trem se atrasou hoje de manhã.

Tren bu sabah geç kalmıştı.

Ele atrasou-se por causa da neve.

O, kardan dolayı geç kaldı.

O avião se atrasou devido ao mau tempo.

Kötü havadan dolayı uçak geç kaldı.

Eu quero saber por que você se atrasou.

Neden geç kaldığını bilmek istiyorum.

Por que será que o Tom se atrasou?

Tom'un neden geç kaldığını merak ediyorum.

Poderia, por favor, me dizer por que se atrasou?

Lütfen niçin geç kaldığınızı bana söyler misiniz?

Já que o ônibus atrasou, eu peguei um táxi.

Otobüs geç kaldığı için, bir taksiye bindim.

O voo de Tom atrasou e depois foi cancelado.

Tom'un uçuşu ertelendi ve daha sonra iptal edildi.

O trem se atrasou por causa de um acidente.

Bir kazadan dolayı tren geç kalmıştı.

O avião atrasou-se três horas devido ao mau tempo.

Uçak kötü hava yüzünden üç saat geç kalmıştı.

Tom se atrasou para o trabalho de novo esta manhã.

Tom bu sabah tekrar işe geç kalmıştı.

- Ele se atrasou, como sempre.
- Ele estava atrasado, como de costume.

O, her zamanki gibi geç kalmıştı.

Como de costume, o professor de física atrasou-se para a aula.

Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı.

- Como de costume, Mike atrasou-se para a reunião esta tarde.
- Como sempre, Mike estava atrasado para a reunião essa tarde.

Her zamanki gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kalmıştı.