Translation of "Estrutura" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Estrutura" in a sentence and their turkish translations:

Tem uma estrutura circular.

çember yapıya sahip.

Bem, essa é a estrutura

Problem çözmenin

Formiga cupim tornando esta estrutura

bu yapıyı yapan termit karınca

Eles têm uma estrutura diferente

Değişik bir yapıya sahipler

A estrutura não é segura.

Yapı güvenli değil.

Mas essa estrutura tem 12.000 anos!

ama bu yapı 12.000 yıllık!

Nível muito alto e estrutura enorme

çok üst düzeyde ve muazzam yapıda

Como eles ajustam essa estrutura impecável

bu kusursuz yapıyı nasıl ayarladıkları ise

Esta molécula tem uma estrutura cristalina.

Bu molekül, kristalli bir yapıya sahip.

O cérebro tem uma estrutura complexa.

- Beynin karmaşık bir yapısı vardır.
- Beyin karmaşık bir yapıya sahiptir.

A estrutura do prédio está comprometida.

Binanın yapısı tehlikeli.

Não é muito semelhante à estrutura da religião cristã em termos de estrutura e arquitetura.

yapı ve mimari itibariyle çok da Hristiyan dininin yapısına benzemiyor

Essa é a estrutura das histórias, certo?

Yani hikâyelerin yapısı bu, değil mi?

Mas as pessoas não conhecem essa estrutura

fakat insanların bu yapıdan haberi yok

A aparência da mesma estrutura pramit é surpreendente

aynı pramit'e benzer yapının görünmesi şaşkınlık yaratıyor

E este edifício está em uma estrutura perfeita

ve bu inşa ise mükemmel bir yapıda

Porque a estrutura familiar é mais robusta em nós

Bizde aile yapısı daha sağlam olduğu için

Pense no tamanho da estrutura agora para a formiga

yapılan yapının büyüklüğünü bir düşünün şimdi karınca için

Quero dizer, as pessoas construíram essa estrutura quando eram caçadores?

yani insanlar avcı toplayıcıyken bu yapıyı mı inşa etti?

Esta é a estrutura mais maciça que eu já vi.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük yapıdır.

Francis Crick foi um dos descobridores da estrutura do DNA.

Francis Crick DNA'nın yapısını keşfedenlerden biridir.

Existe uma estrutura tão doce na parte de trás do pulgão

işte yaprak bitinin sırtında böyle şekerli bir yapı var

A estrutura não é forte o bastante para aguentar tanto peso.

Yapı bu kadar ağırlığı taşıyacak kadar güçlü değil.

Hoje, a construção de tal estrutura parece impossível com a tecnologia atual.

günümüzde ise şuanki teknoloji ile böyle bir yapının inşaatı imkansız görünüyor

Bem, como a santidade poderia sobreviver sem o nosso conhecimento da estrutura?

peki, yapıdan haberimiz olmadan kutsallık günümüze kadar nasıl gelebilmişti?

Todos os elementos de uma estrutura de dados são públicos por padrão.

Bir veri yapısının tüm bileşenleri varsayılan olarak herkese açıktır.

Então a nuvem oort não é uma estrutura que protege o sistema solar

yani oort bulutu güneş sistemini koruyan bir yapı değil

Todo trabalho de um homem, seja ele a literatura, a música, uma imagem, uma estrutura ou qualquer outra coisa, é sempre um retrato dele mesmo.

Her erkeğin işi, ister edebi ya da müzik ya da bir resim ya da mimari ya da başka bir şey olsun, her zaman kendisinin bir portresidir.