Translation of "Gentil" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Gentil" in a sentence and their turkish translations:

- O rapaz é gentil.
- O garoto é gentil.
- O menino é gentil.

Çocuk naziktir.

- Seja gentil.
- Sejam gentis.
- Sede gentis.
- Sê gentil.

Nazik ol.

Tom foi gentil.

Tom nazikti.

Ela foi gentil comigo.

Bana karşı nazikti.

Ele parece ser gentil.

O kibar görünüyor.

Não precisa ser gentil.

Nazik olmaya gerek yok.

Tom é muito gentil.

Tom oldukça sevimli.

Tom é gentil comigo.

Tom bana karşı nazik.

Como você é gentil!

Ne kadar naziksiniz!

Ele é muito gentil.

- O çok kibardır.
- O çok nazik.
- Çok kibardır.
- Çok ince.

Você é tão gentil.

Çok naziksin.

Isso é tão gentil.

O çok nazik.

Seja gentil com Ann.

Ann'e karşı nazik olun.

- Ele tem sempre sido gentil comigo.
- Ele sempre foi gentil comigo.

O, her zaman bana karşı naziktir.

- Judy é gentil com todos.
- Judy é gentil com todo o mundo.

Judy herkese karşı naziktir.

Obrigado por sua gentil hospitalidade.

Nazik misafirperverliğin için teşekkür ederim.

Maria é inteligente e gentil.

Mary, hem akıllı hem de nazik.

Que gentil de sua parte.

- Ne kadar naziksiniz!
- Ne kadar naziksiniz.

Ela é uma garota gentil.

O nazikr bir kız.

Seja gentil com os outros.

Başkalarına karşı nazik olun.

Ele é um garoto gentil.

O kibar bir çocuk.

Você é uma mulher gentil.

Sen nazik bir kadınsın.

Você é uma pessoa gentil.

Kibar bir insansın.

Tom sempre foi gentil comigo.

- Tom bana her zaman nazik olmuştur.
- Tom her zaman bana nazik olmuştur.

Tom tem sido gentil comigo.

Tom bana karşı nazikti.

Tom é sempre gentil comigo.

Tom her zaman bana karşı samimi.

Ela é gentil e paciente.

O nazik ve sabırlı.

Seja gentil com sua mãe.

Annene karşı iyi davran.

Como a Kate é gentil!

Kate ne kadar nazik!

Você é um menino gentil.

Sen güzel bir çocuksun.

Achei que Tom fosse gentil.

Tom'un nazik olduğunu sandım.

Tom é muito gentil conosco.

Tom bize karşı çok nazik.

Tom é gentil, não é?

Tom nazik, değil mi?

A senhora é muito gentil.

Çok naziksiniz hanımefendi.

- Foi muito gentil de sua parte, Tom.
- Foi muito gentil de tua parte, Tom.

Çok naziksiniz, Tom.

Nós gostamos do seu gentil conselho.

Nazik tavsiyeniz için teşekkür ederiz.

Ela é gentil com os idosos.

O, yaşlı insanlara karşı naziktir.

Ela é sempre gentil com todos.

O, her zaman herkese karşı naziktir.

Ele não é gentil com ela.

O, ona karşı nazik değil.

Ele foi muito gentil com elas.

O, onlara karşı çok nazikti.

Harry é gentil com os gatos.

Harry kedilere karşı naziktir.

- Tom é gentil.
- Tom é amigável.

Tom cana yakındır.

Jane é muito bonita e gentil.

Jane çok güzel ve nazik.

Tom é gentil para com Mary.

Tom, Mary'ye karşı kibardır.

Layla era gentil, meiga e atenciosa.

Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.

- A maioria deles foi gentil com a gente.
- A maioria delas foi gentil com a gente.

Onların çoğu bize karşı naziktiler.

Ele também era gentil com os animais.

O, ayrıca hayvanlara karşı naziktir.

Ele é sempre gentil com os animais.

O her zaman hayvanlara karşı naziktir.

Tom não tem sido muito gentil conosco.

Tom bize karşı çok nazik değildi.

Pelo que eu sei, ele é gentil.

Bildiğim kadarıyla, o nazik.

Isso é muito gentil de sua parte.

Çok naziksiniz.

Por favor, seja gentil com os outros.

Lütfen diğerlerine karşı nazik olun.

Queria ter sido gentil com ela agora.

Keşke o zaman ona karşı nazik olsaydım.

Essa enfermeira é muito gentil e educada.

O hemşire çok nazik ve kibardır.

Fadil parecia ser um homem muito gentil.

Fadıl çok yumuşak bir adammış gibi görünüyordu.

O verdureiro é muito gentil com seus clientes.

Manav müşterilerine karşı çok nazik.

É muito gentil de sua parte me ajudar.

Bana yardım ettiğin için çok naziksin.

Por que você está sendo tão gentil comigo?

Neden bana bu kadar iyi davranıyorsun?

Por que você é sempre tão gentil comigo?

Neden bana her zaman bu kadar iyi davranıyorsun?

É bom ser gentil com as pessoas idosas.

Yaşlı insanlara karşı kibar olmak iyi bir şeydir.

- Você é muito gentil.
- Vocês são muito gentis.

Çok hoşsun.

"É muito gentil de vossa parte", respondeu Willie.

"Çok kibarsın" diye Willie yanıtladı.

- Obrigado, Tom. Você é a pessoa mais gentil do mundo.
- Obrigada, Tom. Você é a pessoa mais gentil do mundo.

Teşekkürler, Tom. Dünyadaki en tatlı kişisin.

Queria ter tratado a garota de forma mais gentil.

Keşke kıza daha nazik davransaydım.

Ele me disse para ser gentil com os outros.

O başkalarına karşı nazik olmamı söyledi.

É muito gentil de sua parte vir me ver.

Beni görmeye gelmeniz büyük incelik.

Você é muito gentil em me mostrar o caminho.

Bana yolu gösterdiğin için çok naziksin.

Ela foi gentil o suficiente para me mostrar o caminho.

Bana yolu gösterecek kadar kibardı.

Pelo que eu sei, ele é um homem muito gentil.

Bildiğim kadarıyla, o çok nazik bir adamdır.

- Ele é uma pessoa gentil.
- Ele é uma pessoa amável.

O nazik bir insandır.

Seja gentil com eles, e eles serão gentis com você.

Onlara iyi davranın, onlar size iyi davranıyor olacaklardır.

- Ela é amável com ele.
- Ela é gentil com ele.

O ona karşı naziktir.

Eu acho que ela é a mulher mais gentil do mundo.

Onun dünyadaki en nazik kadın olduğunu düşünüyorum.

Eles dizem que ela é a mulher mais gentil do mundo.

Dünyadaki en nazik kadın olduğunu söylüyorlar.

- Antigamente ele era um cara gentil.
- Ele costumava ser um cavalheiro.

O bir centilmendi.

Como Mary é uma garota muito gentil, é amada de todos.

Mary çok hoş bir kız olduğu için herkes tarafından sevilir.

É muito gentil de sua parte me convidar para o jantar.

Beni akşam yemeğine davet etmeniz büyük incelik.

O açougueiro que me vendeu esta carne é sempre muito gentil.

Bu eti bana satan kasap her zaman sevecendir.

- Ela é uma garota muito amável.
- Ela é uma garota muito gentil.

- O çok nazik bir kız.
- O çok kibar bir kız.

- Ela é uma moça muito gentil.
- Ela é uma moça muito simpática.

O çok güzel bir kız.

Eu não gosto dele por ele ser gentil, mas porque ele é honesto.

Onu kibar olduğu için değil ama onurlu olduğu için seviyorum.

Ela foi gentil o bastante a ponto de me acompanhar até a estação.

İstasyona kadar bana eşlik edecek kadar nazikti.

É muito gentil da sua parte me convidar para a sua festa de aniversário.

Beni doğum günü partinize davet ettiğiniz için çok naziksiniz.

Ela não é apenas bonita, mas também é gentil, e além disso é inteligente.

O sadece güzel değil fakat aynı zamanda nazik ve ayrıca zeki.

- Tom é mais agradável do que Mary.
- Tom é mais gentil do que Mary.

Tom, Mary'den daha hoş.

O amor é paciente, o amor é gentil. Não inveja, não se orgulha, não é orgulhoso.

Aşk sabırlıdır, aşk şefkatlidir. Kıskanmaz, övünmez, kibirli değildir.

O bom cirurgião tem olhos de águia, coração de leão, e mãos de uma gentil senhora.

İyi bir cerrah bir kartalın gözüne, bir aslanın kalbine ve bir hanımın eline sahiptir.

- Ela é legal.
- Ela é gentil.
- Ela é simpática.
- Ela é gente boa.
- Ela é gente fina.

O güzel.