Examples of using "Infelizmente" in a sentence and their turkish translations:
Maalesef!
- Bu ne yazık ki doğrudur.
- Maalesef doğru.
düzen? malesef...
Korkarım ki öyle değil.
Ne yazık ki, o doğru.
Ne yazık ki doğru.
yine insan malesef
fakat yaşamsal olarak malesef değil
Maalesef, Nancy haklıydı.
Ne yazık ki, o gelmedi.
Maalesef bugün yağmur yağıyor.
Ne yazık ki, o yoktur.
Eyvah geciktim.
Genel olarak düşündüğümüzde ise böyle bir şey maalesef ama maalesef yok
biz ise malesef bir film yapmıyoruz
herhangi bir bilgiye sahip değiliz malesef
- Maalesef, söylenti gerçektir.
- Ne yazık ki, o söylenti doğru.
Maalesef şu anda yanımda hiç param yok.
Maalesef ben buna izin veremem.
Ne yazık ki, o olmayacak.
Cinas ne yazık ki çevrilemez.
Ne yazık ki başka bir seçeneğim yoktu.
Korkarım ki hiç deneyimim yok.
Ne yazık ki bu bir aldatmaca.
Ne yazık ki başka sözüm vardı.
Ne yazık ki bir sözüm var.
Korkarım bu ifadeye aşina değilim.
Ne yazık ki, umudum bir yanılsamaymış.
Ne yazık ki filler iyi şarkı söyleyemez.
Ne yazık ki, bazı insanlar rahatsız edildi.
Ne yazık ki davetinizi kabul edemem.
Maalesef kaza, bu değerli ilaçları mahvetmiş.
şimdiki çocuklar malesef daha şanssız
hiçbir şeyi ama neredeyse hiçbir şeyi kayıt etmemişiz malesef
Günümüzde dahi hala görememekteler maalesef
Hepsine burada yer veremiyoruz maalesef
Ne yazık ki, annem evde değil.
Yarın maalesef sana yardım edemeyeceğiz.
Ne yazık ki bu güzel sözler benim değil.
Şu anda yeteri kadar paramız yok, ne yazık ki.
Maalesef, o, kazada bacağını kırdı.
Maalesef her sabah erken kalkmak zorundayım.
Yer farklı ama maalesef hikâye aynı eski hikâyeydi.
Ama bu dediğiniz şeylerle maalesef alakası
Virüs dolaşmıyor insanlar dolaşıyor maalesef
Maalesef yapamam.
Maalesef, ev ödevimi evde bıraktım.
Korkarım ki bir seçeneğim yok.
Ne yazık ki artık birçok insan bize güvenmiyor.
Korkarım senin ne demek istediğini bilmiyorum.
Maalesef, Tom bize yardım etmeyi reddetti.
bizim anlattığımız dini de birileri bozuyor malesef
Ve bu iki dahinin ortak yaptığı çalışma malesef yok
Ama ne yazık ki, bu o kadar da doğru bir tepki değil.
Onu yapmak isterim ama ne yazık ki vaktim yok.
Bu iddiaları destekleyici delillere maalesef ulaşamıyoruz
Maalesef kitap izlemekten çok televizyon izliyoruz.
Maalesef şimdi gitmeni istemek zorunda kalacağım
Fakat sizler de maalesef benim de düz dünyayı savunduğumu düşündünüz
artık karınlarını doyurabilmek için malesef şehir merkezlerine gelmek zorunda kalıyorlar
Ama biz yapmadığımız için o 5 litre yağ 400 lira da olur maalesef
Ne yazık ki, karım ve sevgilim birlikte çok iyi geçinmezler.
dilimizi malesef, batı ve Arap kültüründen harmanlaşarak garip garip kelimeler almışız
her yaşadığımız depremden bundan ders almalıyız deyip almıyoruz malesef
Korkarım pazartesi günü gelemem.
Diğeri ise çok karakteristik mizah duygusu, korkarım diyorum… bu
Ne yazık ki, uçak seferimi kaçırdım, bu yüzden toplantı için zamanında Boston'a varmayacağım.
Ne yazık ki o haklı.
anadoludan İstanbul'a tayini çıkmış ve maaşı İstanbul'da yaşamak için yetmiyor malesef
Küçük bir yılan olduğu için insanlar "Bir şey olmaz ya" deyip hemen hastaneye gitmiyorlar.
Maalesef yapamazsınız.