Examples of using "Istambul" in a sentence and their turkish translations:
İstanbul'a gideceğim.
İstanbul'da oturuyorum.
İstanbul'da kaç tane cami var?
İstanbul kalabalık bir şehirdir.
- Hiç İstanbul'a gitmedim.
- Ben hiç İstanbul'a gitmedim.
- İstanbul'a hiç gitmedim.
İstanbul'a hiç gitmedim.
basiretsiz dar görüşlü bir padişahın İstanbul'u fethettiğini
İstanbul'un yolları kalabalıktır.
İstanbul depremini bilen profesör
bu ses İstanbul'dan bile duyulmuştu
İstanbul Türkiye'nin en büyük şehridir.
İstanbul'daki işçiler tarafından da kutlanmaya başlandı
ve patlamadan çıkan sesin İstanbul'dan
O, karısıyla İstanbul'a taşındı.
Berlin'den İstanbul'a uçak ile geldiler.
Türkiye'nin en kalabalık şehri İstanbuldur.
İstanbul Türkiye'nin en fazla nüfuslu şehridir.
anadoludan İstanbul'a tayini çıkmış ve maaşı İstanbul'da yaşamak için yetmiyor malesef
553 Gölcük 557 İstanbul depreminden nasibini aldı
Ya da İstanbul'dan alacakasın İzmir'de satacaksın
fakat Türkler tarafından İstanbul Kuşatıldığında bu tüneller kapatılmış
arkasından İstanbul Üniversitesi işletme bölümünden mezun oluyor
İstanbul'un fethini canlı canlı izlemek istemez misiniz?
yakında Yaşadığımız İstanbul depreminden sonra baz istasyonları kitlendi
deprem nedir? İstanbul'da neden bir deprem bekleniyor
herkes köyünden kentinden İstanbul'a gidiyordu meşhur olmak derdine
1453 yılında İstanbul fethedildikten sonra Fatih Sultan Mehmet'in emriyle camiye çevrildi
gelelim Ekrem İmamoğlu meselesine. Ekrem İmamoğlu'da İstanbul Üniversitesi İşletme mezunu