Examples of using "Levar" in a sentence and their turkish translations:
Saatler alacak.
Zaman alacak.
Onu almak istiyorum.
Tom'u götürebilirim.
gelin hep birlikte çıkaralım
Ne kadar sürer?
Yedi dikiş atmak zorunda kaldım.
O günlerce sürebilir.
Onları alayım.
Bir biftek alacağım.
Bunu eve götürüyorum.
Beni götürebilir misin?
Ben bunu alıyorum.
Bu yıllar alacak.
Bunu alacak mısın?
Bunu eve götürebilir miyim?
Bu sadece yaklaşık üç dakika alacak.
- Ben seni eve götüreceğim.
- Ben sizi eve götüreceğim.
- Seni eve götüreceğim.
Ailemi birlikte getirebilir miyim?
Seni eve götüreceğim.
Onlar arabayı alabilirler.
Onu dikkate alacağım.
Tom'u eve götüreceğiz.
- Tom'u eve almamız gerek.
- Tom'u eve götürmemiz gerekir.
Tom'u eve götürebilir miyim?
Beni oraya götürebilir misin?
Bunu ciddiye almalısın.
Bu biraz zamanımı alabilir.
Bu çok uzun sürecek.
Bu çok uzun sürecek.
Birkaç saniye sürer.
Beni eve götürebilir misiniz?
Bunu yanıma almak istiyorum.
Gitmek için mi?
Tom'u havaalanına götürür müsün?
Biz bunu alacağız.
Bugün yanına bir şemsiye almalısın.
Gürültücü yavrularla olmaz.
Görünüşe bakıp aldanmayın.
Konuyu fazla abartıyorsun.
O beni sinemaya götürmeye söz verdi.
Tom seni eve götürmek istiyor.
Tom'u balık tutmaya götürdüğün için teşekkürler.
Seni öğle yemeğine götürmek istiyorum.
Onu yanında götürebilirsin.
Yanıma kimseyi almıyorum.
Seni benimle götürmek istiyorum.
Çocukları hayvanat bahçesine götürelim.
Kız kardeşimi havaalanına götürür müsün?
Depresyon insanı intihara sürükleyebilir.
Bunu Tom'a götürebilirim.
Kim beni havaalanına götürecek?
Kim Tom'u eve götürmek istiyor.
Yarın seni sarayıma götüreceğim.
Sadece sandıkların anahtarlarını taşımak için
Yanına bir şemsiye alsan iyi olur.
Seni havaalanına götüreceğim.
Beni istasyona götürebilir misiniz?
Yanımda bir şemsiye almama gerek yoktu.
Planı uygulamak istiyorum.
Tom beni balık tutmaya götürmeye söz verdi.
Biz sadece Tom'u eve götürmek istiyoruz.
O, okula kadar çocuklara refakat edecek.
Beni Tom'a götürebilir misin?
Biri bunu taşımama yardım edebilir mi?
Burada mı yoksa paket mi istersiniz?
Tom'u eve götürmeliyim.
Sanırım bunu alacağım.
Tom'u hastaneye götürebilir misin?
Babamı havaalanına götürür müsün?
Lütfen stadyuma alkollü içecek getirmeyin.
Bir konuk getirmemin bir sakıncası var mı?
Bu, denize su getirmek gibidir.
Bu gazlar küresel ısınmaya neden olabilir.
Bunu göz önüne almak zorundasın.
Pasaportunu bankaya getirmelisin.
Beni köprüye götürebilir misin?
Moğolistan'a, Asya'nın kurak kesimlerine
ama geri dönüp suyu getirmek biraz zaman alacaktır.
Beni eve götürür müsün?
İşi bitirmek ne kadar sürer?
Kediyi bugün veterinere götürmek zorundayım.
Seni yeni mağazaya götüreceğim.
Bu çiçeği Kate'e getirir misin?
Uzun süreceğini düşünüyor musun?
Uzun zaman olabilir.
Dalkavukluk seni hiçbir yere götürmez.
Beni hastaneye götürebilir misiniz, lütfen?
- Kendini çok kaptırma.
- Çok kapılma.
Tom'u eve götürmeliyim.
Ben bu planı gerçekleştirmek için kararlıyım.
Tom, Mary'yi Boston'a yanında götürmek istedi.
Beni de birlikte götürür müsün?
Yağmurun yağması ihtimaline karşı bir şemsiye almalısın.
Erkek kardeşim seni eve götürecek.
Seni arabamla götüreceğim.