Translation of "Marrom" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Marrom" in a sentence and their turkish translations:

- O chapéu marrom é velho.
- O chapéu marrom está velho.

Kahverengi şapka eski.

O gato é marrom.

Kedi kahverengi.

O carro é marrom.

Araba kahverengidir.

Esse gato é marrom.

- Kedi kahverengi.
- Kedi kahverengidir.

Aquele marrom também é meu.

O kahverengi olan da benimki.

O cavalo marrom é rápido.

Kahverengi at hızlıdır.

Tom mora numa casa marrom.

Tom kahverengi bir evde yaşıyor.

- Tom estava vestindo um casaco marrom.
- O Tom estava vestindo um casaco marrom.

- Tom kahverengi bir ceket giyiyordu.
- Tom'un üstünde kahverengi bir palto vardı.

O cachorro de Tom é marrom.

Tom'un köpeği kahverengi.

Tom quer um casaco marrom escuro.

Tom koyu kahverengi bir ceket istiyor.

O correio fica no edifício marrom.

Postane kahverengi binadır.

- Há um pequeno cão marrom debaixo da mesa.
- Há um pequeno cachorro marrom debaixo dessa mesma.

Bu masanın altında küçük kahverengi bir köpek var.

Quem é a mulher de casaco marrom?

Kahverengi montlu kadın kim?

Você viu uma carteira marrom por aqui?

Buralarda kahverengi bir cüzdan gördün mü?

A Mary usou um vestido marrom escuro.

Mary koyu kahverengi elbise giyiyordu.

Ela usava sapatos de cor marrom escuro.

O koyu kahverengi ayakkabılar giyiyordu.

Tom pintou o cabelo de marrom-escuro.

Tom saçını koyu kahverengine boyadı.

Tom embrulhou o pacote com papel marrom.

Tom paketi kahverengi kağıtla sardı.

Há um pequeno cão marrom debaixo da mesa.

Masanın altında küçük kahverengi bir köpek var.

Um dos gatos é preto, o outro é marrom.

Kedilerden biri siyah, diğeri kahverengi.

Estou procurando um chapéu que combine com um vestido marrom.

Kahverengi bir elbiseye uyacak bir şapka arıyorum.

A veloz raposa marrom não pulou sobre o cachorro preguiçoso.

Hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üstünden atlamadı.

A água do rio tinha uma cor entre amarelo e marrom.

Nehirden gelen suyun sarı ve kahverengi arasında bir rengi vardı.

Havia um líquido marrom, malcheiroso e estranho na cesta de papéis.

Çöp sepetinde garip, kötü kokulu kahverengi bir sıvı vardı.

- O gato é manchado de marrom.
- Este gato é de cor castanha.

Bu kedi, kahverengi renklidir.

O slogan para o dia contra o extremismo era "multicolor em vez de marrom".

Aşırılığa karşı gün için slogan "kahverengi yerine çok renkli" idi.