Examples of using "Nozes" in a sentence and their turkish translations:
Sert kabuklu meyveler içerebilir.
Fındık besleyicidir.
Tom fındığı sever.
Onlar fındık topluyorlar.
- Sincaplar fındıkları sever.
- Sincaplar fındıklardan hoşlanır.
Sincap fındık toplamayla meşguldü.
Bob çeşitli fındık türleri buldu.
Hayvanlar fındık toplamakla meşguldü.
Sincaplar fındık yemeyi sever.
Sincap bütün çerezi yedi.
Çikolataları severim, özellikle fındıklı olanları.
Bu fındıkları kıracak bir şeyin var mı?
Tom, Mary'nin fındık yiyemediğini biliyordu.
Ceviz, badem, fındık, fıstık ve çam fıstığı, kuru meyvelerdir.
- Salata; zeytinyağı, kruton ve fındık olmadan tamamlanmamıştır.
- Salata; zeytinyağı, kızarmış ekmek parçaları ve fındık olmadan eksiktir.
Delia'nın alerjisi olduğu için tariften fındığı çıkardım.
Sincaplar böcekler ve mantarların yanı sıra tohumlar ve fındıklar da yer.
Tom'un sincabı hiç ürkek değil. Hatta o burnumun dibinden fındık çaldı.