Translation of "Obrigou" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Obrigou" in a sentence and their turkish translations:

Tom nos obrigou a sair.

Tom gitmemiz için bizi zorladı.

Tom obrigou Mary a assinar o contrato.

Tom sözleşme imzalaması için Mary'yi zorladı.

Tom obrigou Mary a ir lá sozinha.

Tom Mary'yi oraya yalnız gönderdi.

Meu pai me obrigou a lavar o carro.

Babam bana arabayı yıkattı.

O Tomás obrigou-te mesmo a fazer isso?

Tom gerçekten bunu sana yaptırdı mı?

Obrigou-me a praticar durante horas, todos os dias.

Ve beni her gün dört saat alıştırma yapmaya zorladı

- Obrigou-me a ir.
- Ele me forçou a ir.

Ben gitmek zorundaydım.

Tom me obrigou a fazer coisas que eu não queria fazer.

Tom bana yapmak istemediğim şeyleri yaptırdı.

Tom nos obrigou a fazer nosso dever de casa antes do jantar.

Tom akşam yemeğinden önce bize ev ödevimizi yaptırdı.

- Ninguém fez você fazer nada.
- Ninguém te obrigou a fazer nada.
- Ninguém te forçou a fazer nada.

Hiç kimse sana bir şey yaptırmadı.