Translation of "Piquenique" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Piquenique" in a sentence and their turkish translations:

Amanhã farei um piquenique.

Yarın pikniğe gidiyorum.

Onde será o piquenique?

Piknik nerede olacak?

- Fomos a um piquenique juntos.
- Nós fomos juntos em um piquenique.

Beraber pikniğe gittik.

A chuva estragou nosso piquenique.

Yağmur pikniğimizi mahvetti.

Amanhã vou a um piquenique.

Yarın pikniğe gideceğim.

E que tal um piquenique?

Piknik yapalım mı?

Nós nos divertimos no piquenique.

Piknikte eğlendik.

Eles tiveram um piquenique no campo.

Sahada bir piknik yaptılar.

- Se estiver bom amanhã, faremos um piquenique.
- Se estiver bom amanhã, vamos para um piquenique.

Yarın hava iyi olursa, pikniğe gideriz.

- A chuva impossibilitou que fossemos ao piquenique.
- A chuva fez que o piquenique fosse algo impossível.

Yağmur, pikniğe gitmemize imkan vermedi.

O dia está agradável para um piquenique.

Bu piknik için güzel bir gün.

Encontrei um bom lugar para fazer piquenique.

Piknik yapmak için güzel bir yer buldum.

Abandonamos o plano de fazer um piquenique.

Pikniğe gitme planından vazgeçtik.

Se chover amanhã, não vou ao piquenique.

Yarın yağmur yağarsa, ben pikniğe gitmeyeceğim.

É um ótimo dia para um piquenique.

Bu piknik için harika bir gün.

Exceto pelo tempo, foi um ótimo piquenique.

Hava dışında, harika bir piknikti.

O piquenique foi adiado por conta da chuva.

Piknik yağmurdan dolayı ertelendi.

Se o clima permitir, vamos fazer um piquenique.

Hava güzel olursa, pikniğe gidelim.

Hoje é um belo dia para um piquenique.

Bugün piknik için güzel bir gün.

O piquenique foi cancelado por causa da chuva.

Piknik yağmur nedeniyle iptal edildi.

Isso significa que não podemos ir ao piquenique?

Bu, pikniğe gidemeyeceğimiz anlamına mı geliyor?

O dia estava tão bonito, que fui fazer um piquenique.

Güzel bir gündü bu yüzden pikniğe gittim.

A nossa classe fará um piquenique na semana que vem.

Sınıfımız gelecek hafta bir pikniğe gidecek.

A gente podia fazer um piquenique à beira do rio.

Nehrin yanında piknik yapabiliriz.

Tom e Maria tiveram um piquenique romântico à margem do rio.

Tom ve Mary nehrin yanında romantik bir piknik yaptı.

Sim, há aqui um lobo e fez um piquenique épico nesta caverna.

Evet, bu mağarada bir kurt büyük bir piknik yapmış.