Examples of using "Relacionamento" in a sentence and their turkish translations:
Bizim açık bir ilişkimiz var.
Fadıl ilişkiyi bitirdi.
kimseyle art niyetli bir ilişkisi görünmüyor
O ciddi bir ilişki ister.
Bir ilişkiye hazır değilim.
Sanırım ilişkimiz bitti.
İlişkiye hazır olmadığımı düşünüyorum.
Benim İsa Mesih ile kişisel bir ilişkim var.
O, şimdi bir ilişkiye girmek istemiyor.
Onunla ilişkisine devam etmeyeceğine karar verdi.
Sen hiç uzun mesafe ilişkisi yaşadın mı?
Uzun mesafeli ilişkiden daha kötü bir şey yoktur.
Sanırım bu ilişkiden vazgeçmemin zamanıdır.
Amerikan-İngiliz ilişkileri gelişme gösterdi.
Brian onunla bir ilişki başlattığına pişman ve ondan kaçmak istiyor.
futbol dünyasında mafya ile ilişkisi olan futbolcuları
João ve Maria geçen hafta ayrıldı.
Bill Clinton Monica Lewinsky ile olan ilişkisini açıklamak isterken muğlak bir dil kullandı.
Fadıl ve Leyla'nın çok yoğun bir ilişkisi vardı.
Tom onların ayrılığının ne kadar acı verici olduğunu hatırlamadan Mary'yi düşünemedi.
Aylarca süren kavgadan sonra Tom ve Mary fit olmaya karar verdi.