Examples of using "Нервы" in a sentence and their turkish translations:
Sinirlerinizi yatıştırın.
Tom benim sinirime dokunuyor.
Aşırı tetiktesin.
Benim sinirimi bozma.
Tom senin sinirini bozuyor, değil mi?
Tom'un çelik gibi sinirleri olmalı.
Gürültü sinirlerimi bozuyor.
O, beni sinirlendiriyor.
Mary sinirlerime dokunuyor.
Sinir ediyor beni.
Tom benim sinirlerimi bozuyor.
Gürültü sinirlerimi bozdu.
Bu sinirlerimi bozdu.
Sen sinirlerimi bozuyorsun.
Tom, Mary'yi rahatsız ediyordu.
Öyle bir adam sinirime dokunuyor.
O beni gerçekten kızdırır.
Tom sinirimi bozmaya başlıyor.
Kapının gıcırdaması sinirimi bozuyor.
Bu müzik herkesin canını sıkıyor.
Tom'un konuşma şekli benim sinirlerimi bozuyor.
Tom'un konuşma şekli sinirlerime dokunuyor.
Konuşma tarzı sinirimi bozuyor.
Onlara bir mola ver.
- Süpermarketlerdeki yaşlı insanlar beni uyuz ediyorlar.
- Süpermarketlerdeki yaşlı insanlar beni sinirlendiriyorlar.
Tom ve ben birbirimizin sinirini bozmaya başladık.
Bugün ruh halim kötü. Şefim sinirlerimi bozuyor.
Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi.
Tom görüşme odasına girmeden önce sinirlerini yatıştırmak için yavaş ve derinden nefes alıp verdi.
Bu gürültü beni deli ediyor.