Examples of using "Приедет" in a sentence and their turkish translations:
Polis gelecek mi?
- Tom yakında varıyor olacak.
- Tom yakında gelecek.
O yarın Paris'e varacak.
Tom yarın akşam varacak.
Tom'un ne zaman geleceğini merak ediyorum.
Tom 20 Ekim'de varacak.
Tom sana ne zaman geleceğini söyledi mi?
Tom'un yakında geleceğini umuyorum.
Tom öğlen civarında gelecek.
O, otobüsle mi geliyor?
Tom pazartesi günü gelecek.
Tom taksiyle gelecek.
Baban ne zaman gelecek?
O yarın Paris'e varacak.
Yuko Denver'e ne zaman gelecek?
Onun yarın geleceğine inanıyorum.
Tom ne zaman ziyarete geleceğini söyledi mi?
Tom 2.30 civarında gelecek.
O, bir gün bizi görmeye gelecek.
Umarım Tom Boston'a gelir.
Tom muhtemelen taksi ile gelecek.
Beş civarında oraya varacak.
Tom seni almak için geliyor mu?
Onun ne zaman varacağını tam olarak bilmiyorum.
Tom 2.30'da Boston'a varacak.
O gelene kadar ben burada kalacağım.
Otobüs on dakika içinde gelecektir.
O, on saat içinde oraya varacak.
Tom'un beni almaya geleceğini düşündüm.
Tom Boston'a yarın sabah varacak.
Tom ne zaman gelir?
O kızın ne zaman ulaştığını bilmiyorum.
Onun ne zaman varacağını bilmiyorum.
Otobüs yaklaşık on üç dakika içinde gelecek.
Tom yakında gelecek.
Tom ne zaman gelecek?
Tom öğle yemeği için evde olmayacak.
Sanırım Tom buraya gelene kadar bekleyeceğim.
Tom bu yaz Boston'a gelecek.
Tom muhtemelen saat 2: 30'dan önce gelecektir.
Tom neden seninle Boston'a gelmiyor?
Otobüs on beş dakika içinde istasyona gelecek.
Tom buraya gelene kadar ben sorumluyum.
Tom'un saat kaçta geleceğini düşünüyorsun?
Tom'un buraya gelmesini bekliyorum.
O, yaya ya da bisikletle gelecek.
Tom'un vaktinde geleceğinden şüphem yok.
Tom'un Mary'nin zamanında geleceğinden şüphesi yok.
O, her gelişinde uzun süre kalır.
Tom önümüzdeki yıl Avustralya'ya gelecek.
Tom'un Boston'a geleceğini biliyorum.
Tom'un Avustralya'ya geleceğini biliyorum.
Eve geldiği zaman Tom'la konuşacağım.
Arkadaşımın gelmesini bekliyorum.
- Polis gelene kadar beklesen iyi olur.
- Sen en iyisi polis gelene kadar bekle.
Onun trenle ya da arabayla gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.
Arkadaşım George, bu yaz Japonya'ya gelecek.
Sadece Tom'un ne zaman geleceğini bilmek istedim.
Tom gelecek haftaya kadar Boston'a gelmeyecek.
Tom geldiği zaman burada bulunamazsın.
Tom Mary'nin gelecek hafta geleceğini umuyor.
Tom Mary'nin ne zaman varacağını kesin olarak söyleyemiyor.
Tom 20 Ekim'de gelecek.
Tam olarak ne zaman geleceğini bilmiyorum.
Otobüs yakında gelecek.
Hâlâ Tom'un buraya gelmesini bekliyorum.
Tom Mary'nin gelmesini bekliyordu.
Tom'un buraya ne zaman varacağını sana söyleyemem.
Geç kalmasına rağmen, onun geleceğine eminim.
Bu mektup onun pazartesi geleceğini söylüyor.
O sonunda hangi gün geleceğini söyledi.
Beşinci günün öğleden sonrasında gelecek.
Mektubu onun gelecek Pazar geleceğini söylüyor.
Polis buraya gelene kadar hava kararacak.
- O, 24 Haziran'da varacak.
- 24 Haziran'da gelecek.
Bence Tom'un buraya vaktinde gelme ihtimali hala var.
Tom önümüzdeki hafta geliyor.
Tom Mary'nin arabayla mı yoksa bisikletle mi geleceğini bilmiyor.
Mary'nin Boston'u ne zaman ziyaret edeceğini Tom'un bildiğini sanmıyorum.
Polis gelene kadar beklemek daha iyi.
Annem geldiğinde, bana kitap satın almak için biraz para verecek.
Tom'un bugün varması bekleniyor.
Onun zamanında geleceğinden eminim.
O geldiğinde sana bildireceğim.
- Tom ne zaman Boston'a varacak?
- Tom Boston'a ne zaman varacak?
O,Tokyo'ya saat kaçta varacak?
Tom birazcık hız limitinin üzerinde sürerse vaktinde havaalanına yetişebileceğini düşündü.
Tom gelinceye kadar beklemek istediğini düşündüm.
Onun ne zaman geleceğini kesin olarak bilmiyorum.
Yarın Kyoto'ya varacak.
Bana Tom'un ne zaman geleceğini söyleyebilirsen, istasyona gideceğim ve onu alacağım.
Önümüzdeki ayın başında Tokyo'ya gidecek.