Examples of using "Трус" in a sentence and their turkish translations:
Korkak!
Sen bir korkak değilsin.
Sen yalnızca bir korkaksın.
Sen bir korkaksın.
korkusuz korkak
Tom bir ödlektir.
Sanırım sen bir korkaksın.
O büyük bir korkak.
Tom büyük bir korkak.
Tom böylesine bir korkak.
Tom korkak değil.
Senin korkak olduğunu biliyoruz.
Bir korkak gibi kaçmayacağım.
Korkak, buraya geri gel.
Ben korkağım.
O bir korkak olduğunu açıkladı.
Tom'un bir korkak olduğunu düşünüyorum.
Sen bir korkaksın.
Kimse senin korkak olduğunu düşünmez.
Ona göre o bir korkak.
Ölü bir kahraman olmaktansa canlı bir korkak olmak daha iyidir.
Tırsak bir insan kendi gölgesinden bile korkar.
Bana korkak mı diyorsun?
Bir korkak, ilk tehlike belirtisinde kaçar.
Ben korkak değilim.
Tom'a onun bir korkak olduğunu söyledim.
Tom büyük bir korkak, değil mi?
Tom'un korkak olmadığını biliyorum.
Er bir defa ölür, korkak bin defa ölür.
Onun bir korkak olduğunu sana söyledim.
"Ben bir korkak mıyım yoksa taktisyen miyim?" "Taktisyen." "Elbette taktisyen."
Ben bir korkağım.
Ben korkak değilim ama ben aptal da değilim.
Gerçeği söylemek gerekirse. Ben yükseklikten korkuyorum," " Sen bir korkaksın!"
Tom gibi bir korkak olmadığına memnun oldum.
O, on yıl önce olduğu gibi korkak değil.
Korkak olarak yaşamaktansa insan olarak öleceğim.
Tom bir öküz kadar güçlü ama buna rağmen bir korkak.