Examples of using "Ходить" in a sentence and their turkish translations:
Ben yürümekten usandım.
Tom yürüyebiliyor mu?
Tom yürüyebiliyor.
Bebeğin yürüyebilir.
Tom yürüyemiyor.
- Çıplak ayakla yürümeyi sever misin?
- Yalın ayak yürümeyi sever misin?
Alışveriş yapmayı seviyorum.
Yürümeyi sever misin?
Yürümekten nefret ediyorum.
Bebek yürüyebiliyor.
Bebek yürüyebiliyor mu?
Lütfen yürümekten vazgeç.
Tom yürümekte zorluk çekiyor.
İşe gitmeyi sever misin?
Spor salonuna gitmeye başladım.
Cambaz ayakları üzerinde yürüyebilir misin?
- Okula gitmelisin.
- Okula gitmelisiniz.
Yürüyüşü sever misin?
Okula gitmeyi sever misin?
Oraya yalnız gitmemek daha iyi.
Alışverişi sever misin?
Okula gitmeyi severim.
Onların bebeği zaten yürüyebiliyor.
Yalnız gitmemelisin.
Müzelere gitmekten hoşlanıyor musunuz?
Daha fazla yürümen gerek.
Neden okula gitmek zorundayım?
Hani yürüyemiyorum
Yürüyüş iyi bir egzersizdir.
Çim üzerinde yürüme.
Yürüyüş yapmayı severim.
Yürüyemiyorum.
Bebeğim yürüyebiliyor.
Tom zar zor yürüyebiliyor.
Oraya gitmenin faydası yok.
Alışveriş yapmaktan nefret ediyorum.
Yürümeyi severim.
Tom henüz kendi kendine yürüyemiyor.
Çimlere basmayın.
O, alışverişten nefret eder.
Her gün oraya gitmek zorunda mısınız?
- Oraya gideyim deme.
- Oraya gideyim demeyin.
Ona oraya gitmesi için izin verilmez.
Tom'un oraya gitmesine izin verilmez.
Oraya gitmeye hakkınız yok.
Bit pazarlarına gitmeyi sever misin?
Tom okula gitmekten hoşlanmadı.
Ormana yalnız gitmemeliydin.
çalışmayı ve uzayda yürümeyi öğrendi .
Bu tıpkı ayda yürümek gibi bir şey.
Bebek henüz yürüyemiyor.
Tom elleri üstünde yürüyebiliyor.
Bir gün yürüyebileceksin.
- Onu gitmemesi için ikna ettik.
- Gitmemesi için onu ikna ettik.
Tom okula gitmekten nefret ediyor.
O, tiyatroya gitmeyi sever.
Biz pikniklere gitmeyi severiz.
Kate parmak ucunda yürümeyi deniyor.
Kütüphaneye gitmeyi sever.
O, alışverişi sever.
Tom sinemaya gitmeyi sever.
Tom plaja gitmekten hoşlanıyor.
Tom spor salonuna gitmeye başladı.
Sahillere gitmek güvenli mi?
Oraya gitmemeliydin.
- Bir sinek tavanda yürüyebilir.
- Sinek tavanda yürüyebilir.
Ben sinemaya gitmeyi severim.
Çocuklar okula gitmelidir.
Tom yalın ayak yürümeye alışık değildir.
Plaja gitmeyi seviyorum.
Tom Mary'nin gitmemesini istedi.
Tom Mary'ye gitmemesini tavsiye etti.
Bir tekneyle denize açılabilirmisin?
- Lafı ağzında geveleme.
- Saçmalama.
- Bırak bu ayakları.
Yaya olarak gitmek istemiyor musunuz?
Oğlumuz şimdi yürümeye başladı.
Tom'un oraya gitmesine gerek yok.
Bir akrebe nasıl düz yürüyeceğini öğretemezsin.
- Ne kadar hızlı yürüyebilirsin?
- Ne kadar hızlı yürüyebilirsiniz?
Yürümeyi seviyorum.
Biz müzeye gitmekten hoşlanırız.
Tom gitmememi istedi.
Yürümekten hoşlanmam.
Koşmadan önce yürümeyi öğren.
O, saunaya gitmekten hoşlanır.
Ben plaja gitmeyi severdim.
Ben plaja gitmeyi severdim.
Beyzbol izlemeye gitmekten hoşlanırım.
O, plaja gitmeyi seviyor.
Ona onun tarafından gitmemesi tavsiye edildi.
Bebek yürüyebiliyor mu?
Tom neredeyse yürüyemiyor.
O zamanlar zar zor yürüyebiliyordum.
Tom kütüphaneye gitmekten hoşlanıyor.
Okula gitmekten nefret ediyorum.