Examples of using "братом" in a sentence and their turkish translations:
O, erkek kardeşi ile gurur duyuyordu.
Erkek kardeşimle oyun oynadım.
O, senin kardeşin değildi.
Erkek kardeşimle gurur duyuyorum.
Sanık, Tom'un erkek kardeşiydi.
Erkek kardeşimle bir oda paylaşıyorum.
Ben her zaman erkek kardeşimle oynadım.
Erkek kardeşiyle bir odayı paylaşır.
Bisikletimi erkek kardeşime tamir ettirdim.
Apartman dairemi erkek kardeşimle paylaşıyorum.
Ben gittiğimde erkek kardeşinle ilgilen.
Kendi erkek kardeşi tarafından öldürüldü.
Erkek kardeşimle çıkıyor.
Tom'un erkek kardeşi ile arkadaşım.
Tom erkek kardeşiyle bir oda paylaşıyor.
O sık sık erkek kardeşiyle karıştırılırdı.
Ben onu onun erkek kardeşi sandım.
Erkek kardeşinle iyi geçinmeye çalış.
O, senin kardeşin değildi.
Erkek kardeşinle paylaşmalısın, Mary.
Kardeşine muziplik yapmayı bırak.
Tom, Mary'nin ağabeyiydi.
O, senin kardeşin değildi.
Tom erkek kardeşiyle birlikte geldi.
O erkek kardeşiyle bir yatak odasını paylaşmak zorunda kaldı.
Erkek kardeşinle birlikte okula gittim.
O, odasını erkek kardeşiyle paylaşmak zorundaydı.
Tom ve erkek kardeşinin çok az ortak yanı var.
Dün ağabeyim ile tartıştım.
Tom bir odayı erkek kardeşiyle paylaşmak zorunda.
O benim kız kardeşimle evlendi.
O benim bir kuzenimle evli.
Herkes beni erkek kardeşimle karıştırıyor.
Küçük erkek kardeşimle iyi geçiniyorum.
Ben seni erkek kardeşin sandım.
- Erkek kardeşim ve ben yaklaşık aynı yaştayız.
- Erkek kardeşim ve ben hemen hemen aynı yaştayız.
- Erkek kardeşim ve ben aşağı yukarı aynı yaştayız.
Benim küçük erkek kardeşim ve ben aynı boydayız.
Sık sık erkek kardeşimle karıştırılırım.
Bugün erkek kardeşimle öğle yemeği yiyorum.
Erkek kardeşim ve ben aynı sınıftayız.
Ben seni erkek kardeşimle karıştırdım.
Erkek kardeşimle tenis oynadım.
Erkek kardeşim ve ben çok yakındık.
Tom yatak odasını küçük erkek kardeşiyle paylaştı.
Erkek kardeşi her nereye gitse onu izler.
O beni erkek kardeşi ile tanıştırdı.
Küçük erkek kardeşinle her zaman tanışmak istedim.
Mike erkek kardeşine kötü bir oyun oynadı.
Keşke Tom benim küçük erkek kardeşim olsa.
Ken ağabeyi ile odasını paylaştı.
Biz ikiziz. İnsanlar genellikle beni erkek kardeşimle karıştırıyor.
Dün ağabeyimle dövüştüm.
Dan'ın Linda'nın erkek kardeşi ile sorunu vardı.
Erkek kardeşim ve ben aynı odayı paylaşıyoruz.
Ben sık sık ağabeyimle karşılaştırılırım.
Lütfen beni erkek kardeşimle kıyaslama.
Tom ve erkek kardeşi yaklaşık aynı boyda.
Tom ve erkek kardeşi bunu birlikte yaptı.
- Beni ağabeyimle karıştırmış görünüyorsun.
- Beni ağabeyimle karıştırdınız herhalde.
Erkek kardeşini tanıyorum.
Onun erkek kardeşini biliyor musunuz?
Tom'un erkek kardeşini tanıyor musun?
Kardeşimle The Great Dance isminde bir film çekiyorduk.
Ben her zaman John'u ve onun ikiz erkek kardeşini karıştırırım.
Annem ve babam beni her zaman ağabeyimle karşılaştırır.
Ben annemle, erkek kardeşimle ve büyük ebeveynlerimle yaşıyorum.
Erkek kardeşim ve ben odayı paylaştık.
Bugün Tom'un erkek kardeşiyle birlikte sinemaya gideceğim.
Erkek kardeşimle nehirde balık tutmaya gittim.
Sanırım erkek kardeşinle okula gittim.
Tom Mary'nin erkek kardeşiyle bir kavgaya karıştı ve burnunu kırdı.
Tom Mary'nin erkek kardeşi ile dövüştü ve burnunu kırdırdı.
Onların erkek kardeşini tanıyor musun?
Erkek kardeşim ve ben aynı yemeği seviyoruz.
- Tom'un erkek kardeşini tanıyorum.
- Tom'un biraderini tanıyorum.
Onun kardeşini tanıyor musun?
Erkek kardeşini tanımıyorum.
Erkek kardeşim ve ben şu anda rusça ödev yapıyoruz.
Eğer onu ağabeyi ile karşılaştırırsanız, farkı göreceksiniz.
O sık sık erkek kardeşi ile karıştırılır.
Wendy, ben kardeşim Sam ile tanışmanı istiyorum.
Tom'un erkek kardeşini tanıyordum.
Biz erkek kardeş ve kız kardeşiz.
Onun ağabeyini tanıyor musun?
Tom'un erkek kardeşini tanımıyorum.
Tom'un erkek kardeşini tanımıyorsun, değil mi?
Tom erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
Ben Tom'u erkek kardeşiyle karıştırdım.
Mary, Tom'un kuzeni ile seks yaptığını öğrendiğinde şok oldu.
O ev, kuzenim tarafından yaptırıldı.
Tom benim kardeşim değil.
Erkek kardeşimi görmek istiyorum.
Tom, Mary'nin erkek kardeşini tanıdığını söyledi.
Ben onu erkek kardeşim sandım.