Examples of using "добиться" in a sentence and their turkish translations:
Bunu nasıl başarabilirim?
Bu nasıl mümkün oluyor peki?
Başarmalısın.
Öfkelenerek hiçbir şey kazanılmayacak.
insanların anlamlı bir şekilde iletişime geçmeleri,
Başarmak için endişeliyim.
Bunu başarmak için nasıl plan yapıyorsun?
Her zaman istediğini almaya çalışıyorsun.
Başarmak için çok çalıştı.
Biz onları bize yardım ettirmeye çalıştık.
Bu defa başarmak için kararlı.
Neyse ki başarıya ulaşmanın bir sürü yolu var.
- Yardımın sayesinde başarabildim.
- Yardımınız sayesinde bunu başarabildim.
Hiç kimse hiçbir şeye çaba olmadan ulaşamaz.
Bu koşullar altında biz başarılı olamayız.
Tavsiyenizden dolayı, başarabildim.
İstediğini elde etmeyi başardı.
Eğer denerseniz siz de başarı elde edebilirsiniz.
Ben onlardan bir yanıt alamadım.
Ondan bir cevap alamıyorum.
Ondan bir cevap alamıyorum.
Ali yine külah peşinde.
Başarmak için sıkı çalıştım.
umudu kesen ve bu nedenle de çabalama arzularını yitiren
ve böylece tutarlı davranmaya başlarsın.
Aslında neyi başarmaya çalıştığınızı görün.
Ve başarabilmek için ise mücadele veriyor
ve bu duyguyu yinelemek istiyoruz.
Nihayet, Mario prensesin sevgisini kazanmayı başardı.
Tom'dan net bir cevap alamıyorum.
Kendimi İngilizce ifade edemedim.
Diğer bir deyişle, doğal bir sıcaklık olmadığı sürece, güvenilirlik mümkün değildir.
Sana bir indirim yapabilirim.
Bunu yapabildiğimizde bazı ilginç şeyler yapabiliriz.
Başarmak için omuz omuz gitmeliyiz.
Başarılı olmak için çok çalışmalısın.
CBP'nin engellemeleriyle geçen birkaç saaten sonra
insanlardaki gerçek iyiliği ortaya çıkarmanın anahtarıdır
- Yerinde olsam başarabilirdim.
- Yerinde olsam başarılı olabilirim.
Tom amacına ulaşmak için hiçbir şeyden vazgeçmeyecek.
Bunu kendi başınıza yapamazsınız. O zaman arkadaşlarınız geliyor.
Tom Mary'ye telefon numarasını söyletemedi.
Üç yıl sürse bile, amacınızı gerçekleştirmelisiniz.
Bu tür avantajlar, Mack'in Avusturya ordusunun Ulm'deki çarpıcı kuşatmasını elde etmesine yardımcı oldu.
Onu Tom'a yaptırdım.
Biz takım olarak çalışırsak, bir şey elde edebiliriz.
Tom Mary'ye neden mutsuz olduğunu ona söyletemedi.
Seni işten kovdurabilirim.
Hayatta derece yapmak için hepimiz çok çalışırız fakat sadece birkaç kişi başarır.
Tom Mary'yi güldürebilen tek kişi.
O, babasının işini başarmak zorundadır.
Başarılı olmak istiyorsan, çok çalışmalısın.
Onu Tom'a yaptırmayı nasıl başardın?