Examples of using "любом" in a sentence and their turkish translations:
neyse
neyse!
Onu bir şekilde yap.
Her halükarda kaybedersin.
Neyse teşekkür ederiz.
Hangi yöne dönsek risk faktörü var:
Vardır her halde bir bildiği
Ne olursa olsun başlayalım.
- Her durumda, bu bir yanılsama.
- Her halükarda, o bir yanılsama.
Zaten önemli değil.
Her halükarda çok geç.
Onu herhangi bir kitapçıda alabilirsin.
Her durumda, bu seni ilgilendirmez.
Zaten, bu senin sorunun değil.
Neyse, bu senin sorunun değil.
gerekenden çok daha az bir süre.
Yaptığın bir şeyde elinden geleni yap.
Her şekilde olur. Önemli değil.
Her yerde olabilirdi.
Her durumda, o her zaman benim hatam
Herhangi bir durumda, bir sözden dönmek kötüdür.
Her neyse, bu benim sorunum.
Herhangi bir yerde saklanabilirim.
zaten böyle bir şey de yok.
Nasıl olsa acele etmek iyi bir fikir olacak.
Yine de gideceğim.
de konuşamıyoruz... neyse...
her halde dünya da canlı kalmazdı.
Her durumda, yarın seni arayacağım.
Hayırlısı diyelim yine de.
Yine de teşekkürler.
Nasıl olsa onu yapardım.
Şöyle ya da böyle önemli değil.
Her halükârda o senin ağabeyin.
Her halükârda, o geldiğinde sana bildireceğim.
Her türlü bir karar vermeliyiz. Neyi seçeceksiniz?
Neyse, işi almadım.
gardrop Fuat'ı hepimiz hatırlarız her halde
neyse artık dönelim çocukluğumuza
Neyse konumuza dönelim
neyse dönelim Fatih Portakal'a
neyse konumuza dönelim
Zaten çok mühim birisi değil canım
Ne yaptığın önemli değil, ama elinden gelenin en iyisini yapmalısın.
Bire karşı üç her koşulda haksızdır.
Buna zaten inanmıyorum.
Konuşmacının sesi kolayca tüm salon boyunca duyulur.
Herhangi bir postanede pul satın alabilirsiniz.
Zihinsel güç herhangi bir sporda başarı için çok önemlidir.
neyse dönelim Türk Tarih Kurumuna
neyse.. deyip hayatımıza devam ederiz
Zaten bu olay çöküşün en net göstergesidir
İster evlen ister bekar kal, öyle ya da böyle pişman olacaksın.
Fikir zaten aptalca.
Ne olursa olsun, varsayımında hatalısın.
Her neyse, üzülmek zorunda değilsin.
neyse daha bizim NASA ya gitmemize çok var. çok!
Her halukarda, bu işi yarına kadar bitirmek zorundayım.
Yarın yağmur yağabilir ama biz her halükarda gideceğiz.
Mandarin herhangi başka dilden daha fazla kişi tarafından konuşulur.
Her halükarda bu işi yarına kadar bitirmeliyim.
neyse, zaten felsefede iş alanı da yoktu.
- İstediğiniz herhangi bir dilde yazabilirsiniz. Tatoeba'da bütün diller eşittir.
- İstediğiniz dilde yazabilirsiniz. Tatoeba'da tüm diller eşittir.
Gidip gitmemen umurumda değil. Ben zaten gidiyorum.
İstediğiniz herhangi bir dilde yazabilirsiniz. Tatoeba'da bütün diller eşittir.
dünyadaki her şehirde, kasabada, köyde de yapılabilir.
nereden geliyor bu miraslar o zaman bilemiyorum şans her halde
ağustos böceği ile karıncanın hikayesini bilmeyen yoktur her halde
Her halükarda çok geç.
Robotlar yine de insanlardan daha akıllıdırlar.
- Hiç kimse Fransızca öğrenmek için çok yaşlı değildir.
- Hiç kimse Fransızca öğrenemeyecek kadar yaşlı değildir.
zaten dünyada Müslümanlara nasıl bir gözle bakıldığını hepimiz biliyoruz
Yanlış olduğunu biliyorum ama yine de onu yapacağım.
Neyse Allah hepimizin kalbine göre versin, iyi geceler canlarım.
Zaten onu yapacaktım.
Tom'un senin arkadaşın olduğunu biliyorum ama hala onu sevmiyorum.
Bir sonraki otobüsü kaçırabiliriz, ancak her halükarda geceyarısına kadar orada oluruz.
herhangi bir cihaza aktarılabilir, böylece istediğiniz zaman, istediğiniz yerde izleyebilirsiniz.
Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız.
Bunu zaten yapacağım.
İster evlen ister evlenme öyle ya da böyle pişman olacaksın.
- Ne olursa olsun, gitmen gerektiğini sanmıyorum.
- Ne pahasına olursa olsun, gitmen gerektiğini sanmıyorum.
- Umurunda mı bilmem, ama bence gitmene gerek yok.
- Sen yine de gitme bence.
Her neyse, ben senin fikrine katılmıyorum.