Examples of using "маловероятно" in a sentence and their turkish translations:
Çok olası değil.
O olası değil.
Bu pek olası değil.
Pek mümkün değil.
O pek mümkün görünmüyor.
Sanırım o büyük ölçüde mümkün değil.
Tom'un gelmesi çok olası değil.
Tom geç kalması çok olası değil.
Onların evlenmeleri olası değil.
Onun oraya gitmesi muhtemel değil.
O olası değil.
Uzmanlar bunun mümkün olmadığını söylüyor.
Geç kalmam pek olası değil.
Tom'un gelmek isteyeceği pek olası değil.
Tom'un seçilmesinin olası olmadığını düşünüyorum.
Muhtemelen Tom kazanmayacak.
Bitkilerin acı hissetmesinin olası olmadığını düşünüyorum.
Onların evlenmeleri olası değil.
Ödevini kendisinin yapmış olması pek olası değil.
Bu, olanakdışı.
Tom'un onu şimdiye kadar yapması pek mümkün değildir.
Sorun şu ki, bunun olası olmadığını bulmuştuk.
Ben bu hapishaneden kaçmayı başarabilmemizin pek olası olmadığını düşünüyorum.
Tom'un çocuklarının ondan bir şey miras alması çok zayıf bir olasılıktır.
Windows'un bir sonraki sürümünün bu ayın sonundan önce çıkmasının olası olmadığını düşünüyorum.
Tom'un senin eski MP3 çalıcını almakla ilgilenmesinin pek mümkün olmadığını düşünüyorum.
Bu neredeyse hiç uygun değil.
Öğretmenin ev ödevini zamanında yapmadığı için Tom'un özrünü kabul etmesi çok zayıf bir olasılıktır.
Tom'un eve geri dönmesi olası değil.
Filmlerde gördüklerimize benzer uzaylıların şu ana kadar gezegenimizi ziyaret etmiş olmalarının olası olmadığını düşünüyorum.
Tom'un ebeveynleri olmadan müzeye girmesine izin verilmeyeceğinin farkında olmamasının pek mümkün olmadığını düşünüyorum.
Bu filmin çok para kazanacağı pek muhtemel değil.
Benimle çıkmak isteyeceğinizin pek olası olmadığını biliyorum fakat hâlâ en azından bir kez sormalıyım.