Examples of using "открыто" in a sentence and their turkish translations:
Kapı açık, içeri gir.
Pencere açık mı?
Pencere açık.
Her zaman açık.
O açık.
Pencere açıktı.
Farklar açıkça tartışılır.
Pencere tamamen açıktı.
Banyo penceresi açık.
O duygularını çok çabuk dışa vuran biri.
Tom'un camı açıktı.
Zaten açık.
Ben her zaman ona açıkça hayran oldum.
Bu mekan herkese açıktır.
Cumartesi günü açık mısınız?
Bu pencerenin açılmasını istiyor musun?
Japonya'da hükümeti özgürce eleştirebiliriz.
- Hiçbir pencere açık değildi.
- Pencerelerin hiçbiri açık değildi.
Birbirimizle savunmasızlıkla iletişim kurmak
Bütün soruları alenen cevaplamaya karar verdim.
ama gözle görülenden çok daha fazlası var.
American Biscuit Company, markayı belirgin bir şekilde tescil etti
Çünkü açık ve erişilebilir bir yer yapmış olursunuz.
Mary'nin Tom'la doğrudan doğruya yüzleşecek yeterince cesareti yok.
Yıl boyunca sabah ondan akşam altıya kadar açıktır.
O zaten açık mı?
ve dava açılırsa 50 bin TL tazminat ödemek zorunda kalırsınız'
Napolyon onsuz Paris'e dönmek için ordudan ayrıldı, o açıkça ağladı.
"Hey, neden pencere açık?" "Biraz hava sağlamak için açtım. Eğer üşüyorsanız, onu kapatmak için çekinmeyin."
Pazar günü açık mı?