Examples of using "переполненном" in a sentence and their turkish translations:
Kalabalık otobüste bir yabancı benimle konuştu.
Kalabalık trende boğulacağımı düşündüm.
Kalabalık bir trende dayanırken netbook kullanabilir miyim?
Kalabalık trenlerde seyahat etmektense erken çıkmayı tercih ederim.