Examples of using "приходит" in a sentence and their turkish translations:
O geç geliyor.
Tom geç geliyor.
Geç geliyor.
Mary geç geliyor.
O nadiren, kırk yılda bir, gelir.
Kıştan sonra bahar gelir.
Postacı ne zaman gelir?
Tom genellikle zamanında geliyor.
Elbette doğru zaman geldiğinde
- O buraya gelir mi?
- Buraya geliyor mu?
Ses oradan geliyor.
Kim eve geliyor?
Her şeyin bir sonu vardır.
Tom her zaman saat 2.30'da gelir.
O, bazen beni görmeye gelir.
Bahar gelince hava ısınır.
Tom asla buraya gelmez.
Tom ne sıklıkla buraya gelir?
Ay'ın bir aylık döngüsü tamamlanıyor.
Anne imdada yetişiyor.
insanın aklına her şey geliyor
Posta öğleden önce gelir.
- En sakin bir insan bile bir noktada sinirlenir.
- Kuzu bile kurt olur.
İlk bahar kışı izler.
Kazalar üst üste gelir.
Tom sık sık buraya gelir mi?
Tom her zaman vaktinde.
O genellikle zamanında gelir.
O, öğleyin gelir.
Akıl yaşla gelir.
Tom her zaman erken gelir.
Barışla refah gelir.
Tom asla gelmez.
- Tom kendine geliyor.
- Tom ayılıyor.
Zaman geçerken bilgelik artar.
Sonbahar geliyor.
Tom sık sık buraya gelmez.
Tom sık sık buraya gelir.
Deneyim bilgelik getirir.
O neredeyse buraya her gün gelir.
Arkadaşım çalışmak için kütüphaneye geliyor.
Tom genellikle okula erken gider.
manyetik kuzey kutbundan içeriye giriyor
Tren her zaman zamanında gelir.
O, bazen eve geç gelir.
O asla zamanında gelmez.
O, haftada bir kez uğrar.
Tom her gün buraya gelir.
O saat onda eve geliyor.
Tom bazen eve geç gelir.
Bazen beni görmeye gelir.
O, eve altıda mı gelir?
Tom eve her zaman akşam yemeği için gelir.
Tom asla zamanında varmaz.
Akla hiçbir şey gelmiyor.
Cahil geldiğinde akıl gider.
Hiç kimse asla buraya gelmez.
Tom altı civarında eve gelir.
Her 20 dakikada bir otobüs var.
Tom'un, öfkesini kaybetme alışkanlığı var.
O, bazen beni görmeye gelir.
O her hafta buraya gelir mi?
Tom asla zamanında gelmez.
Hastamız bilincini yeniden kazanıyor.
Tom genellikle eve geç gelir
Tom her Pazartesi günü buraya gelir.
Her ölüm erken ölümdür.
Babam genellikle eve yedide gelir.
Arada bir bizi ziyaret etmeye gelir.
O ara sıra bizi ziyarete gelir.
Çoğu öğrenci okula yürüyerek geliyor.
Babam genellikle sekizde eve gelir.
O, her gün buraya gelmez.
Babası her zaman eve geç gelir.
Bitişikte yaşayan çocuk sık sık eve geç gelir.
Arada bir beni görmeye gelir.
Tom genellikle pazartesi günleri buraya gelir.
Tom genellikle yaklaşık saat altıda eve varır.
Bilgelik yaşla birlikte otomatik olarak gelmez.
O beş buçukta eve gelir.
Tom arada bir buraya gelir.
Tom hemen hemen her gün buraya gelir.
Tom her gün buraya gelmez.
Ben bir şey düşünemiyorum.
Bir randevuya her zaman zamanında varır.
O her üç günde bir buraya gelir.
Tom nadiren eve bu kadar erken gelir.
Kocam yaklaşık saat sekizde eve gelir.
O ayda bir kez buraya gelir.
Tom buraya o kadar çok gelmiyor.
Tom buraya çok fazla gelmiyor.
Jim'in babası eve her zaman geç gelir.
Onun babası her zaman eve geç gelir.
Tom hemen hemen her hafta sonu buraya gelir.
Tom hemen hemen her Cumartesi buraya gelir.
Tom neredeyse her gün buraya gelir.
- Tom genellikle eve gece yarısından sonra gelir.
- Tom genellikle gece yarısından sonra gelir.