Examples of using "сдвинуть" in a sentence and their turkish translations:
İnanç dağları kımıldatabilir.
Bunu taşıyamam.
Onu kımıldatamıyorum.
Buzdolabını yerinden kaydırmak çok güç oldu.
İnanç dağları taşıyabilir.
Kutu o kadar ağırdı ki onu taşıyamadım.