Examples of using "снести" in a sentence and their turkish translations:
Onlar o anıtı yıkacaklar.
Eski binayı yıkmaya karar verdiler.
Bu evi yıkmalıyız.
Ronald Reagan Gorbaçev'in bu duvarı yıkmasını istedi.
Eski evi yıkmak üç hafta sürdü.
Kayin, "Cezam kaldıramayacağım kadar ağır" diye karşılık verdi.