Examples of using "тело" in a sentence and their turkish translations:
Cesedi yak.
O senin bedenin.
Onun vücudu kusursuzdur.
Onun vücudu ağrıyordu.
O, cesedi parçaladı.
Onun vücudu mükemmel.
Bu vücutta hayat yok.
Onun bütün vücudu ağrıyor.
Benim bütün vücudum ağrıyor.
Gövdeyi ayırıp başını atın.
ula illa ki bir beden alacakalar
Tüm vücudun canlanıyor.
Tom cesedi keşfeden kişiydi.
Vücut yanarak tanınmaz hale gelmiş.
Ceset nerede bulundu?
Senin vücudun evet diyor.
Onun güzel bir vücudu var.
- Mükemmel bir vücudu var.
- Onun kusursuz bir vücudu var.
- O mükemmel bir vücuda sahip.
- Mükemmel bir vücudu var.
Tom bir dansçının bedenine sahip.
Mary bir dansçının bedenine sahip.
Benden cesedi teşhis etmem istendi.
- Onun güzel bir vücudu var.
- O güzel bir vücuda sahip.
Polis, cesedi gazeteyle örttü.
- O güçlü bir gövdeye sahip.
- O güçlü bir vücuda sahip.
Vücudumdan nefret ediyorum.
Tom'un vücudu yakılacak.
Güneş onun vücudunu okşadı.
Güneş onun vücudunu okşadı.
Tom'un cesedi yakıldı.
Vücut ölümlüdür ancak ruh ölümsüzdür.
Sami, Leyla'nın cesedini ateşe verdi.
Başı kesilmiş bir ceset adli tabibin masasındaydı.
Tom bir çukurda Mary'nin cesedini buldu.
Benim bütün vücudum titriyordu.
Tom'un cesedi nehirde bulundu.
Gövdeyi ayırıp başını atın.
Gövdeyi ayırıp başını atın.
Kendi vücudunuzun uzmanı olmakla alakalı.
Benim bütün vücudum kaşınıyor.
Bu senin vücudun, ona dikkat et!
Ayı bir cesede dokunmaz.
Benim bütün vücudum titremeye başladı.
Vücudumun her yeri kaşınıyor.
Bu cesedi saklamak zorundayız.
Hiçbir beden kusursuz değildir.
Arama köpekleri kurbanın cesedinin yerini saptadı.
Bir cesedin olduğu yerde, akbabalar bulacaksın.
Mürettebat cesedi denize indirdi.
Arabanın bagajında bir ceset var.
Onun seksi vücudu beni cezbetti.
Katil cesedi göle attı.
Tom'un vücudu morluklarla kaplıydı.
Cesedi hiç bulunmadı.
Tom'un vücudu hiç bulunmadı.
Tom'un vücudu hiç iyileşmedi.
Bu, cesedin bulunduğu oda.
bütün zihninizi ve bedeninizi sardığını hayal edip buna inanabilirsiniz.
Bir model çekici bir vücuda sahip olmalıdır.
Cesedi asla bulunmadı.
Tom cesedini tıp bilimine bağışlamaya karar verdi.
İnsan vücudu bir tür makinedir.
O, onun cesedini havuzda buldu.
Tom Mary'nin cesetini bir hendekte buldu.
Onun vücudu kahverengi kürkle kaplıydı.
Vücut ekstra kaloriyi yağa dönüştürür.
Bir insan vücudu sayısız miktarda hücreden oluşur.
Bazen bedenlerimizi güneş ışığına maruz bırakmalıyız.
Ben onun başı vurulmuş vücudunu bir kalkan olarak kullandım.
Kurbanın vücudu halı üzerinde yüzü aşağıya bakacak şekilde yatıyordu.
Ekmek vücudu besler ve kitaplar zihni besler.
Kitapsız bir oda, ruhsuz bir beden gibidir.
Polis Tom'un cesedini mutfakta buldu.
Tom, Meri'nin bedenini ilk inceleyen oldu.
Tom'un cesedi ıssız bir yolda bulundu.
Önsözsüz bir kitap ruhsuz bir vücut gibidir.
Bu oğlanın güçlü ve sağlıklı bir vücudu var.
İnsan vücudu milyarlarca küçük hücrelerden oluşmaktadır.
Tom cesetin nereye gömüldüğünü bildiğini söyledi.
Bir insanın vücudu ölür, ama ruhu ölümsüzdür.
Sami'nin cesedi sulama kanalında bulundu.
Bu tam kontrollü olmadığın anlamına geliyor.''
Cisme veya gök cismine veya bir gezegene baktın mı?
Onun kışkırtıcı vücudunu gördükten sonra, ona bağımlı oldu.
Dan'ın evinin yakınında genç bir kızın cesedi bulundu.
Bedenimizin yüzde kaçı sudur?
İnsan etiyle aynı optik özelliklere sahip.
Vücudu, en ölümcül akrep toksinlerinin yarattığı acıyı bile bloke edebilir.
Vücudu öfkeyle sarsıldı.
Polis, Tom'un cesedin ahırın arkasındaki sığ bir mezarda buldu.
Muhteşem bir vücudu var.
O mükemmel bir vücuda sahip.
hem de bir tai chi efendisi kontrolüyle.
ışığın bedenimizde dağılmasına bir örnek olarak düşünebilirsiniz.
Yani sadece kırmızı ışıkla kemik ve bedenlerimizin içini görebiliyoruz.
Genç bir kızın fena halde çürümüş cesedi otoyolun kenarında bulundu.
Su o kadar bulanıktı ki polis dalgıçlar vücudu dokunarak aramak zorunda kaldı.
benimsemem ve sahiplenmem gerektiğini böyle fark ettim.