Examples of using "¡definitivamente" in a sentence and their turkish translations:
Kesinlikle!
Bunu kesinlikle yapacağım.
ula illa ki bir beden alacakalar
O kesinlikle gelmez.
Kesinlikle öyle düşünüyorum.
Bu kesinlikle bir aldatmacaydı.
Kesinlikle destekliyorum.
Bu oldukça mümkündür.
Tom'un kesinlikle güzel bir sesi var.
O kesinlikle hedeftir.
O, kesinlikle bir olasılıktır.
Ben seni kesinlikle özleyeceğim.
Tom kesinlikle bir şeylerin peşinde.
Seninle gitmek istiyorum.
Fikriniz kesinlikle düşünmeye değer.
Bu kesinlikle en iyi yol.
Ben senin cenazene kesinlikle gideceğim.
Annem kesinlikle hayır diyecek.
''Asla istemem'' seçeneğine tıklardım.
Tom kendi yeteneğini kesinlikle abartıyor.
- Tom'un en büyük oğluyla kesinlikle sorunları var.
- Tom'un kesinlikle en büyük oğluyla ilgili sorunları vardı.
birçok şey var -- bu kesinlikle fizik.
ayaktaysak mutlaka ama mutlaka yere çökmeliyiz
O, oldukça mümkündür.
Belki de onların ikisi de kesinlikle boşanmak istiyorlar.
Tom açıkça bunu yapmayı istemiyor.
Öğrenirse kesin çok kızacak.
Bu da kesinlikle benim yaşadıklarıma uyuyor.
Yani burada olan şey kesinlikle fizik--
ama mutlaka çocukluğunuzdan şu sahneyi hatırlarsınız
Müslümanların kesinlikle Amerika'ya alınmayacağını
O adam kesinlikle bir bekar.
İsminiz kesinlikle listede değil.
Tom kesinlikle Mary'nin fikrini sormalıdır.
Tom kesinlikle biraz daha sosyal olmalı.
Kesinlikle daha fazla enerjiye ihtiyacım olduğunu hissediyorum.
Kesinlikle daha fazla enerjiye ihtiyacım olduğunu hissediyorum.
ama aklıma geldi bak mutlaka deneyeceğim
Tema parkı geçen ay kapatıldı.
Beni bir daha aldatırsan seni kesinlikle affetmeyeceğim.
- Tom onu yapmaması gerektiğini kesinlikle biliyor.
- Tom onu yapmaması gerektiğini kesinlikle bilir.
Araba tamamen hareketsiz durdu.
Kesinlikle Mary ile tanışmak istiyorum. Onun çok sempatik olduğunu düşünüyorum.
Mary kesinlikle partide en güzel kızdı.
Uşak'a gittiğinizde mutlaka arkeoloji müzesini gezmeniz
Pazartesi kesinlikle haftanın en sevdiğim günü değil.
''Bir yardım derneğinde deli gibi çalıştım ve çoğu zaman kolay olmadı
Daha az konuşur ve daha çok dinlersen, kesinlikle bir şey öğrenirsin.
böyle bir adam nasıl başkan olabilir? akıl alır bir olay değil kesinlikle!
itmiştir. Mahran, ikiyüz yirmi evlilik sözleşmesinin Mısır'da son zamanlarda yapılan bir deney
Meksika vatandaşının kesinlikle Amerika'ya alınmayacağını ve giremeyeceğini söyledi
Tom kesinlikle aptal değil. O sadece tembel.
Tom'un işi yaptırmak için kesinlikle yeterli zamanı var.
Bir politikacı olarak bir şirketten para almak kesinlikle yolsuzluktur.
3-0'lık bir futbol skoru kesinlikle bir zaferdir.