Examples of using "¡di" in a sentence and their turkish translations:
"eeeeee" de.
Bir şey söyle!
Ben bir yürüyüş yaptım.
Lütfen söyle.
- Tom, bir şey söyle.
- Tom, bir şey söylesene.
Dua et.
Ben onu ona verdim.
Ona her şeyi verdim.
Gülümseyin.
Sadece evet de.
Ben sana hayatımı verdim.
müdahale edin, bir şey söyleyin.
Aklından geçeni söyle.
Onun yüzüne tokat attım.
Sana bir kitap verdim.
Ona bir kitap verdim.
İstediğini söyle.
Ona birkaç kitap verdim.
Ona bir harita verdim.
Ona kitabı verdim.
Sana söz verdim.
Arabanı verdim.
Bir şey söyle.
Anlamadım.
Ona adresimi verdim.
Ona tokat attım.
Size o izlenimi verdim mi?
Onunla tokalaştım.
Ona detaylı talimatlar verdim.
Ah, adını söyle!
Ben ona adresini verdim.
- Ona bir şans verdim.
- Ona şans verdim.
Senin için her şeyi yaptım.
Bana beni sevdiğini söyle.
Her zaman doğruyu söyle.
Onu sana ne zaman verdim?
Sadece hayır de.
Ben geriye bakmadım.
Kısa bir konuşma yaptım.
Tom'a bir şans verdim.
Onu anneme verdim.
Kafama dank etti,
Ama o an anladım ki
Ama sonra fark ediyorsun ki
Ona biraz yararlı tavsiye verdim.
Yalan söyleme, doğruyu söyle.
Ben sahada dolaştım.
Onu düne kadar fark etmedim.
Mary'ye çikolata verdim.
Lütfen 'evet' de!
Arkadaşlarına selam söyle.
Üzgünüm, onu fark etmedim.
Her şeyi Tom'a verdim.
Onu sana vermedim.
Eğer bir şey görürseniz, bir şey söyleyin!
Hızlıca duş aldım.
Thomas'a süt ve kurabiye verdim.
Dışarı takla attım.
- Tek yumurta ikizleri doğurdum.
- Tek yumurta ikizleri dünyaya getirdim.
Turnayı gözünden vurduğumu hissettim.
Ben bir süre dolaştım.
Ona bir dil bilgisi kitabı verdim.
Ona bir altın saat verdim.
Benim köpeğimi etle besledim.
Sana biraz para vermedim mi?
Onu Tom'a dün verdim.
Onu anneme verdim.
İstediğiniz her şeyi size verdim.
Ben de Tom'a bir tane verdim.
Tom'a bir battaniye verdim.
Tom'a bir yatıştırıcı verdim.
Tom'a bir şans daha verdim.
Tom'a senin adresini verdim.
Onu ben de fark ettim.
Karşılığında ona bir bebek verdim.
Onun geleceğine kesin gözüyle bakıyordum.
Sana verdiğim numarayı ara.
Telefon numaramı ona verdim.
Ben söz verdim.
Sana bir hediye almadım.
Tom'a bir şans verdim.
Ona tam olarak ihtiyacı olan şeyi verdim.
Arkadaş olarak, ben bir fikir verdim.
Ben kediye süt verdim.
Ben blok etrafında yürüdüm.
Tom'a bir yumruk savurdum.
Ona kitabı verdim.
Ben köpeklere biraz su verdim.
ve etrafta pedal çevirdim.
O anda,