Translation of "Abeto" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Abeto" in a sentence and their turkish translations:

Miren, un pequeño abeto.

Bakın, küçük bir köknar ağacı.

Eso es un abeto.

O bir köknar ağacı.

Vamos a llenar esto con las ramas de abeto.

Bir de ladin dallarıyla çevreleyeceğiz.

Lo que muchos no saben es que se puede comer parte de un abeto.

İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler.

Lo que muchos no saben es que se puede comer parte de un abeto.

İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler.

Él transmite que sabe cómo tratar las ayudas y le dirá dónde se esconde el abeto.

aidsin tedavisini bildiğini ve ladinin nerede saklandığını da söyleyeceğini iletiyor

Lo que muchos no saben es que se puede comer parte de un abeto. No me va a dar mucha energía, pero sí algo.

İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler. Çok enerji vermeyecektir, ama elbet bir şey verecek.