Examples of using "Alicia" in a sentence and their turkish translations:
Alice muhtemelen gelebilir.
Alicia odasında uyuyor.
- Yeşil Alice'e uyuyor.
- Yeşil Alice'e yakışır.
Alice pazara yürümedi.
Gözyaşları Alice'in yanaklarından aşağı aktı.
Tom Mary'nin ne yaptığının farkında mı?
"Bunlar kimin kitapları?""Onlar Alice'inkidir."
Alice, toplantıda mevcut değildi, değil mi?
Alice dün orada olabilir, ama biz onu görmedik.
Tom Mary'den ayrıldıktan sonra Alice ile çıkmaya başladı.
Sadece Alice ve tavşan Harikalar Diyarı'nda yaşar.
Tom Mary'yi seviyor fakat Mary John'u seviyor. İşleri daha ilginç hale getiren, John Alice'i seviyor fakat Alice Tom'u seviyor.
Bu hafta sonu Tom ve Mary, John ve Alice ile iki çiftli bir randevuya gitmeyi planlıyor.
Alice nehir kıyısında kız kardeşinin yanında oturmaktan sıkılmaya başlamıştı ve yapacak da bir şeyi olmadığından bir iki kez kız kardeşinin okuduğu kitaba çaktırmadan bakıverdi fakat kitapta resim ya da diyalog yoktu, Alice de "resimsiz ve diyalogsuz bir kitap ne işe yarar" diye kendi kendine düşündü.