Translation of "Botín" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Botín" in a sentence and their turkish translations:

Se toma un gran botín, especialmente equipo militar.

Yüksek oranda ganimet ele geçiriliyor, özellikle askeri ekipman.

El atrapador oficial de víboras busca a diario su peligroso botín:

resmi yılan yakalayıcısı, riskli bir ödül için her gün avlanıyor.

- No hay pan para tanto chorizo.
- No hay botín para tanto ladrón.

Bu kadar çok sucuk için yeterince ekmek yok.

Cada vagón y bolso estaba lleno de tanta comida y botín como era posible.

Her araba,her çuval alabildiğine yemek ve (genellikle) yağmayla doluydu

Necesitaba establecer una base donde su ejército pudiera pasar el invierno y disfrutar del botín de sus incursiones.

Ordusunun kışı geçirebileceği ve yağmasının şımarıklığını yapabileceği yeni bir üs kurmaya ihtiyacı vardı.