Examples of using "Cadáver" in a sentence and their turkish translations:
- Cesedimi çiğnemeden olmaz.
- Cesedimi çiğnemen lazım.
Onun vücudu asla iyileşmedi.
Belki bir leş falandır.
bütün amaçları ceset bozulmasın
Ayı bir cesede dokunmaz.
Leşler hayatta kalmakta işe yarar.
- Bir ölüyü gömmeden bırakmak profanlıktır.
- Bir ölüyü gömmeden bırakmak dine imana sığmaz.
Eldiven olmadan cesede dokunamam.
Tüm adamlar potansiyel cesettir.
Tom sahilde bir ceset buldu.
Leyla'nın köpeği bir ceset buldu.
Tom'un vücudu hiç bulunmadı.
Yavaşça ve sessiz! Leşler hayatta kalmakta işe yarar.
ceset bozulmasın diye kendini mumyalatmış
O, babasının cesedini görünce ağladı.
Tom Mary'nin cesedine bakmaya dayanamadı.
Sami küçük bir bebeğin cesedini terk edilmiş bir bavulda buldu.
Aradığı şey şurada, leşi görüyorsunuz, değil mi?
Ölü bedenin kimliği, yanağındaki bir ben yoluyla tespit edildi.
Papalığın şartı ise şuydu artık kadavra incelemiyecek
Bu şey bir ayı değil. O ölü bir ayı.
Pekâlâ, kendimize daha iyi bir yemek bulmak için bu leşi kullanmanın yolunu bulmalıyız.
Polisler park yakınında terk edilmiş bir arabada bir ceset buldu.
Karın iki metre altında kalmış bir leşin kokusunu alacak kadar. Volverinlere çok nadir rastlanır.
Polis, terk edilmiş araba ile üç kilometre uzakta bulunan ceset arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyor.