Translation of "Cantaban" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Cantaban" in a sentence and their turkish translations:

Los pájaros cantaban.

Kuşlar öttü.

Los pájaros cantaban en el bosque.

- Kuşlar ormanda şarkı söylüyorlardı.
- Kuşlar ormanda ötüyorlardı.
- Kuşlar ötüyorlardı ormanda.

Los pájaros cantaban en los árboles.

Kuşlar ağaçların arasında ötüşüyorlardı.

Los pajarillos cantaban sobre el árbol.

Kuşlar ağaçta şarkı söylüyorlardı.

Todas las hembras cantaban en ese rango.

HS: Tüm dişiler de onun civarındalar.

Escuchaban música a todo volumen, lloraban y cantaban;

çok yüksek sesli müzik dinlerlerdi, ağlarlardı ve bağırıp çağırırlardı.

John tocaba la guitarra y sus amigos cantaban.

John gitar çaldı ve arkadaşları şarkı söyledi.

- Los pájaros cantaban en los árboles.
- Los pájaros solían cantar en los árboles.

Kuşlar ağaçlarda öterdi.

- Juan tocó la guitarra y sus amigos cantaron.
- Juan tocaba la guitarra y sus amigos cantaban.

John gitar çaldı ve arkadaşları seslendirdi.

Halloween fue traída a Norteamérica por inmigrantes de Europa que celebraban la cosecha alrededor de una fogata, compartían historias de fantasmas, cantaban, y se adivinaban la fortuna.

Cadılar Bayramı Kuzey Amerika'ya, bir şenlik ateşi etrafında hasadı kutlayan, birbirlerine hayalet hikayeleri anlatan, şarkı söyleyen ve fal bakan Avrupalı göçmenler tarafından getirilmiştir.