Examples of using "Cuarentena" in a sentence and their turkish translations:
Ve karantina altına alınmasını sağlayın
Karantina kötü bir şey değildir çünkü
Eğer bu taraf kesintisiz karantina ise
Temasta bulunduğu herkeste karantina altına alınacak
Bize karantinayı öcü gibi gösterdi
Ama karantina gerektiren bir durumunuz varsa
Ve karantinaya girmekten kaçıyorsanız
Ya öcü değil ki bu karantina
Bu, karantinanın tam tersi.
Gerçekten hasta olan bile karantinaya girmek istemiyor
Karantinaya girmek ne ayıptır, ne de günahtır
Karantina bölgesi bile yapmadan nasıl bir önlemdi acaba?
Anne, karantinaya alınırsak, en azından yine de akşam yemeği partisi düzenleyebiliriz, değil mi?
Herkes evinde kendini karantinaya aldı. Daha sonrasında bütün sokaklar dezenfekte edildi.