Translation of "Elevado" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Elevado" in a sentence and their turkish translations:

Mi pulso está elevado.

- Benim nabzım hızlı.
- Nabzım hızlı.

El desempleo es todavía elevado.

İşsizlik hala yüksek.

Mi nivel de colesterol está elevado.

Kolesterolüm yüksek.

Tres elevado a tres son veintisiete.

- 3'ün küpü 27'dir.
- 3 üzeri 3 27 yapar.

Su elevado salario le permite vivir cómodamente.

Onun yüksek maaşı rahat bir şekilde yaşamasını sağlıyor.

Su elevado salario le permitió vivir cómodamente.

Onun yüksek maaşı onun konfor içinde yaşamasını sağladı.

Nueve elevado al cuadrado es ochenta y uno.

Dokuzun karesi seksen birdir.

Cinco elevado a la cuarta potencia es seiscientos veinticinco.

- 5 üzeri 4, 625'tir.
- Beşin dördüncü dereceden kuvveti altı yüz yirmi beştir.
- Beş üssü dört, altı yüz yirmi beştir.

El precio es un tanto elevado para un coche usado.

Fiyat kullanılmış bir araba için biraz yüksek.

En un punto más elevado y con una escollera más alta.

yerden daha yüksekte ve daha büyük bariyerli yapılması için savaşmış.

¿Quieren que cruce el cañón y que permanezca en terreno elevado?

Demek buradan karşıya geçmemi ve yüksekte kalmamı istiyorsunuz?

El número de europeos que visitan Tailandia cada año es muy elevado.

Her yıl Tayland'ı ziyaret eden Avrupalıların sayısı çok büyüktür.

- La tercera potencia de 3 es 27.
- Tres al cubo son veintisiete.
- 3 elevado a 3 son 27.
- Tres elevado a tres son veintisiete.
- Tres al cubo da veintisiete.

- 3'ün küpü 27'dir.
- Üç'ün üçüncü dereceden kuvveti 27'dir.

También se convirtió en el 'gran anciano' del ejército francés, elevado a comandante en jefe,

Ayrıca, ' Fransa Mareşal Generali'nin yüce rütbesiyle,

Lo bueno de esto es que permite seguir en terreno elevado. Es más fácil mantener el rumbo.

Bunu yapmanın iyi yanı, yüksekte kalmayı sağlaması. Böylece yön belirlemek daha kolay olur.