Translation of "Grabar" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Grabar" in a sentence and their turkish translations:

Tienen que grabar su discurso.

Onun konuşmasını kaydetmelisin.

El profesor puede grabar estas imágenes

bu görüntüleri öğretmen kayıt altına alabiliyor

¿Vas a grabar el capítulo de hoy?

Bugünkü bölümü kaydedecek misin?

Ojalá pudiera averiguar como grabar un DVD.

Keşke DVD'ye nasıl kayıt yapılacağını bilebilsem.

Mi cámara puede grabar vídeos de alta definición.

Kameram yüksek çözünürlükte videolar kaydedebilir.

Más adelante, esto permite grabar cosas en nuestra memoria

daha sonrasında bu hatırlattığı şeylerin hafızamıza kazınmasını sağlıyor

¿Solías grabar muchas canciones de la radio en una casette?

Eskiden radyodan kasete çok şarkı kaydediyor muydun?

Luego, la cámara corta, comienza una nueva toma y la cámara vuelve a grabar,

Daha sonra kamera keser, yeni bir çekim başlar ve kamera bir süreklilik

De todos modos, no ampliemos este problema ahora. ¡pero podemos grabar un video sobre este tema!

neyse uzatmayalım şimdi bu konuyu. ama bu konu ile ilgili video çekebiliriz ha!