Examples of using "Impedir" in a sentence and their turkish translations:
O savaşı önlemeliydi.
Kim mani olabilir ki?
Bunu yapmamı engelleyemezsin.
Hiçbir şey boşanmayı önlememeli.
Tom savaşın çıkmasını önlemek zorundaydı.
Kızının dışarı çıkmasına engel olamadı.
Bu önlemler hastalığın yayılmasını önleyebilir.
Tom Mary'nin kapıyı açmasını engellemeye çalıştı.
Hiç kimse bu planın uygulanmasını engelleyemez.
Keşke çocuklarımın dövüşmesini nasıl durduracağımı çözebilsem.
Tom Mary'nin orduya katılmasını engellemeye çalıştı.
Tom Mary'nin polise gitmesini engellemeye çalıştı.
Kimse oraya gitmeme engel olamaz.
Virüsün daha fazla yayılmasını engellemek için ciddi tedbirler alınmalı.
Duvar köpekleri dışarıda tutacak kadar yüksek değildi.
Seni sırlarımı açığa vurmaktan vazgeçiremem. Ancak, yapmaman için yalvarıyorum.
Yasalarda yazanlar, insanların kafalarına göre hareket etmelerine engel olamıyor.
Tek yararlı bilgi iyi olanı nasıl arayacağımızı ve kötü olandan nasıl kaçınacağımızı öğretendir.