Examples of using "Invité" in a sentence and their turkish translations:
- Ben seni davet etmedim.
- Seni davet etmedim.
Ben onları çağırmadım.
Ben onu davet etmedim.
Ben onu davet etmedim.
Ben onu bir filme davet ettim.
Onları akşam yemeğine davet ettim.
Onları partiye davet ettim.
Jane'i akşam yemeğine davet ettim.
Ondan bir randevu istedim.
Tom'u öğle yemeğine davet ettim.
Onu evime davet ettim.
Arkadaşlarımı akşam yemeğine davet ettim.
Sinemaya gitmesi için onu davet ettim.
Komşumu kahvaltıya çağırdım.
Partiye yirmi arkadaşı davet ettim.
Ken, Bill ve Yumi'yi davet ettim.
Onu partiye davet ettim ve o kabul etti.
Bütün arkadaşlarımı davet ettim.
Yirmi kişiyi partime davet ettim fakat onların hepsi gelmedi.
Partime on iki kişi davet ettim ama bir kişi gelemedi.
Ben ilk kez Tom'u partilerimden birine davet ettim.
Mary'yi bir filme davet etmek için cesaretimi toplasam bile, o beni sattı.