Translation of "Liberan" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Liberan" in a sentence and their turkish translations:

¿Por qué no liberan a María?

Neden Mary'yi serbest bırakmıyorsun?

Las reacciones de combustión liberan calor.

Yanma, ısıyı açığa çıkarır.

Los placebos liberan opioides en el cerebro,

Plesobelar beyinde opioid salgılarlar,

El plancton y los microorganismos liberan tanto oxígeno a la atmósfera,

Plankton ve mikroorganizmalar atmosfere oksijen bırakıyorlar,

En cuanto expulsa sus óvulos, los machos liberan cortinas de esperma.

Dişi, yumurtalarını bırakır bırakmaz erkekler sperm bulutları saçıyor.

Cuanto más calor hace, más agua liberan los árboles a la atmósfera.

Sıcaklık ne kadar artarsa ağaçlar atmosfere o kadar su salıyor.