Examples of using "Ligero" in a sentence and their turkish translations:
Hafif yedim.
Hafif bir şey yiyeceğim.
İnce bir cekete ihtiyacım var.
Yeterince ışıktı.
Bugün hafif bir şey yemek istiyorum.
O hafif peltek.
Hafif bir şey yemek istiyorum.
Genellikle hafif bir kahvaltı yaparım.
en hafifi 2 ton ağırlığında
Kendimi tüy kadar hafif hissettim.
Hafif bir baş ağrım var.
Havadan daha hafif hissediyorum.
Mary açık saçık giyinmiş.
Yan tarafımda hafif bir ağrı var.
Bugün hafif bir baş ağrım var.
Hava, sudan hafiftir.
Şimdi hafif bir baş ağrım var.
Bugün hafif bir baş ağrım var.
Bu sabahtan beri hafif boğaz ağrısı yaşıyorum. Ben bir soğuk algınlığına yakalanıp yakalanmadığımı merak ediyorum.
Dima kızgın bir sesle sordu: "Nubz? Bu bir oyun değil Saib! Bu hayatın kendisi!
Ben tüy kadar hafifim, bir melek kadar mutluyum, bir okul çocuğu kadar neşeliyim. Sarhoş bir adam kadar sersemim. Mutlu bir Noel herkese! Tüm dünyaya mutlu bir yılbaşı.