Translation of "Naturalmente" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Naturalmente" in a sentence and their turkish translations:

Naturalmente.

- Elbette.
- Doğal olarak.

Habla naturalmente

doğal bir şekilde konuşuyor

naturalmente tiene un gran presupuesto

e tabi haliyle büyük bütçeli oluyor

Ese problema naturalmente provocó debate.

Bu sorun, doğal olarak tartışma yarattı.

Desde plásticos hasta materiales derivados naturalmente,

plastikten doğal materyallere,

Nadie tiene inmunidad naturalmente ante él

Kimsenin doğal bir bağışıklığı yok.

Todo esto es, naturalmente, muy sospechoso.

Bunun hepsi, elbette, son derece şüpheli.

Naturalmente, en el agua te relajas más.

Suda doğal bir şekilde daha rahat hissetmeye başlıyorsun.

Y naturalmente tienen una alta tolerancia al rechazo.

Doğal olarak da reddetmeye karşı yüksek tolerans sahibidirler.

Algunos países cuando los murciélagos se dañan naturalmente

bazı ülkeler yarasaların doğal ortamlarına zarar verildiğinde

Además, podrían producir electricidad naturalmente sin utilizar motores.

üstelik motor kullanmadan elektriği doğal yolla üretebiliyorlardı

Cuando un niño está de cumpleaños, naturalmente hay fiesta.

Bir çocuğun doğum günü olduğunda tabii ki kutlama yapılır.

Naturalmente, con tanta gente a su alrededor se puso un poco nervioso.

Etraftaki birçok kişi yüzünden o doğal olarak biraz sinirlendi.

El libro más importante para aprender un idioma es, naturalmente, un diccionario.

Bir yabancı dili öğrenmek için en önemli kitap, doğal olarak, bir sözlüktür.

Sé que ahora, naturalmente, todos están esperando que comparta algo sobre mi viaje.

Yolculuğum hakkında bir şey paylaşmak için doğal olarak şimdi herkesin beni beklediğini biliyorum.

Naturalmente, otra explicación de esta situación es que el chino es más difícil de aprender que el inglés.

Tabii ki, bu durumun başka bir açıklaması Çincenin İngilizce öğrenmekten daha zor olmasıdır.

Al fin y al cabo, la "feminidad" es algo con lo que la mujer está investida naturalmente, no hace falta ningún esfuerzo para enseñarlo, y es de una calidad tal que incluso si uno fuera a hacer intentos conscientes de ocultarlo no conduciría a nada.

Sonuçta, "kadınsılık" bir kadının doğuştan sahip olduğu bir şey, göstermek için bir çaba sarf etmesine gerek yok ve öyle de bir özellik ki bilinçli olarak saklanmaya çalışılsa bile boşa çıkardı.