Translation of "Tasa" in Turkish

0.024 sec.

Examples of using "Tasa" in a sentence and their turkish translations:

La tasa de mortalidad y la tasa de natalidad eran casi idénticas.

Doğum ve ölüm oranları neredeyse eşitti.

La tasa de desempleo cayó drásticamente.

İşsizlik oranında sert bir düşüş yaşandı.

Esta tasa aumentaría con la República.

Bu oran Cumhuriyet'le beraber artış gösterecekti

Logró una tasa de condenas del 100 %

%100 mahkumiyet oranına sahipti,

Es cinco veces la tasa en Stavanger.

Stavanger'dekinin beş katı olduğunu görüyoruz.

La tasa de pobreza era del 12 %

yoksulluk oranı %12,

Eso es siete veces la tasa de inflación.

Bu da enflasyonun tam 7 katı eder.

¿Cuál es la tasa para el correo aéreo?

Havayolu postasının maliyeti nedir?

La vida tiene una tasa de mortalidad del 100%.

Hayat %100 ölüm oranına sahiptir.

Él presta dinero con un alta tasa de interés.

Parasını yüksek faiz oranıyla ödünç veriyor.

De hecho, la tasa de disminución de la mortalidad cardiovascular

Gerçekten de kardiyovasküler ölümlerdeki azalma oranı

En este país, la tasa de natalidad está descendiendo rápidamente.

Bu ülkede doğum oranı hızla düşüyor.

También tenían casi el doble de la tasa de eventos cardíacos,

Ayrıca kardiyak vaka oranı neredeyse iki katına çıktı,

Pero la tasa de alfabetización de las mujeres en esos años.

Fakat o yıllarda kadınlarda okuma yazma oranı

Estoy sorprendido de la tasa a la que crecen las industrias.

Sanayinin büyüme hızına şaşırdım.

Pero la tasa de la gripe es incluso mas baja, 0.1 %

Ancak gripte ölüm oranı daha da düşük: %0.1.

Tom ni siquiera le ofreció a Mary una tasa de café.

Tom, Mary'ye bir fincan kahve bile ikram etmedi.

Muchos evitan las medicinas occidentales, lo cual incrementa la tasa de muerte.

Modern tıptan kaçınanların olması ölü sayısını artırıyor.

Lo que observan aquí es la tasa de operación de esta afección.

Burada gördüğünüz şey bu sakatlığın ameliyat oranı.

Vinculante para reducir las emisiones para mantener la tasa de calentamiento global

bağlayıcı ilk küresel anlaşma olan Paris İklim Anlaşması'nın imzalanmasından sonra

Algunos investigadores forenses estudian la tasa de colonización de cadáveres por insectos.

Bazı adli araştırmacılar karkasların böcek kolonizasyon oranını çalışmaktadırlar.

Maduro fijó la tasa oficial de cambio a 10 bolívares por dólar (USD)

Maduro; resmi döviz kurunu '1 Amerikan doları 10 bolivar'a eşit' olarak sabitledi

Pero solo sus amigos y aliados tienen acceso a ésta tasa de cambio

Ama sadece yakın arkadaşlarının ve müttefiklerinin bu orana erişimi söz konusu

Enumeró los artículos con madera y tablas según la tasa de clics más alta.

İçerisinde ahşap ve masa geçen yazıları bizim karşımıza en çok tıklanma oranına göre listeliyordu.

Risa en la atmósfera aumentan constantemente a medida que aumenta la tasa de concentración .

gazlarının konsantrasyonları sürekli artmaktadır. Sanayi öncesi döneme kıyasla

Pero hace 30 años, la tasa de homicidios era de 8,5 por cada 100 000,

30 yıl önce ise cinayet oranı yüz binde 8,5'ti,

La tasa de homicidios del país ha superado la de las ciudades más peligrosas del mundo.

Ayrıca ülkedeki cinayet oranı, dünyanın en tehlikeli şehirlerini bile geride bıraktı.

Emisiones de gases de efecto invernadero, adoptar un proyecto de forestación masiva y reducir la tasa de

azaltmaya , büyük bir ağaçlandırma projesi benimsemeye ve her türden

Por primera vez en más de 6 años, la tasa de desempleo está por debajo del 6%.

6 yıldan fazladır ilk defa, işsizlik oranı % 6'nın altındadır.

En 2009, Corea sufrió la deshonra de tener la tasa de suicidios más alta entre los países de la OCDE.

2009'da, Kore, OECD ülkeleri arasında en yüksek intihar oranına sahip olma onursuzluğunu yaşadı.