Translation of "çıkarıyor" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "çıkarıyor" in a sentence and their arabic translations:

Tüm gerçekliğiyle ortaya çıkarıyor.

كطريقة للوجود بالعالم

TT: (Pes ses çıkarıyor)

توم: (اهتزاز منخفض)

TT: (Tiz ses çıkarıyor)

توم: (صوت عالي)

...güçlü yırtıcıları ortaya çıkarıyor.

‫وهي تجول شوارع "مومباي".‬

Hoş görüntüler ortaya çıkarıyor

يكشف صور جميلة

Iyi bir iş çıkarıyor.

لكنها تُنجز عملاً جيدًا.

Tom bana çok sorun çıkarıyor.

توم يسبب لي الكثير من المتاعب.

TT: (Tiz ve pes sesler çıkarıyor)

توم: (اهتزازات عالية ومنخفضة)

Morötesi ışık gizli avcıları ortaya çıkarıyor.

‫تكشف الأشعة فوق البنفسجية صيادين خفيين.‬

Gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

‫يضع الليل للحيوانات تحديات هائلة...‬

...gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

‫يقدّم الليل للحيوانات أعجب التحديات‬

Gece kameraları gizli dünyalarını ortaya çıkarıyor.

‫كاميرات الليل تكشف عالمها السري.‬

Nasıl bunu benim karşıma çıkarıyor diye

كيف تجعلني أواجه هذا؟

Fakat alçalan güneş fokun silüetini ortaya çıkarıyor.

‫لكن الشمس الغاربة تكشف ظل الفقمة.‬

Benim çalar saatim çok gürültülü ses çıkarıyor.

تكات ساعتي المنبهة عالية جداً.

Maymunların algılamadığı kızılötesi ışık tünedikleri yerleri ortaya çıkarıyor.

‫تكشف الأشعة تحت الحمراء،‬ ‫التي لا تراها القردة، أماكنها المرتفعة.‬

Bu kişiyi tanıyor olabilir misiniz diye karşınıza çıkarıyor

قد تعرف هذا الشخص

Gece kameralarımız, yeni davranış denilebilecek bir şeyi ortaya çıkarıyor.

‫وكاميراتنا الليلية‬ ‫تكشف ما قد يكون تصرفًا جديدًا.‬

Hannibal tarafına geçmesini sağladığı Galya'lılar ile neredeyse ordusunu iki katına çıkarıyor.

لقد نجح حنبعل في ضم الغال، مما ضاعف عدد جيشه تقريبًا

Anne puma ile dört küçük yavrusu gece gelmeden sıcağın tadını çıkarıyor.

‫تحاول لبؤة أمريكية وجراؤها الـ4‬ ‫الاستفادة من الدفء إلى أقصى حد قبل الليل.‬

Belli bir algoraitma düzeni içerisinde düzenli bir şekilde bizim karşımıza çıkarıyor.

يظهر بانتظام في ترتيب خوارزمية معينة.

Isıya duyarlı kamera daha yükseklerde, karanlıkta saklanan bir başka avcıyı ortaya çıkarıyor.

‫بالأعلى، تكشف كاميرا حساسة للحرارة‬ ‫صيادًا آخر يختبئ في الظلام.‬

Ama düşük ışıkta çalışan kameralar farklı bir yaklaşımı olan bir türü ortaya çıkarıyor.

‫لكن كاميرات الضوء المنخفض‬ ‫تكشف فصيلة مختلفة.‬