Translation of "Anlattı" in Arabic

Çocuk çıktı dürüstçe anlattı;

خرج الطفل وقال بصراحة:

Nasıl minnettar olduğunu anlattı.

وأنه ممتن جدًا لصبرها.

Iyi bir insanı anlattı

قال لشخص جيد

Onların geçim sıkıntısını anlattı

شرح سبل عيشهم

Fadıl olanları polise anlattı.

روى فاضل للشرطة ما حدث.

O bana her şeyi anlattı.

قال لي كل شيء.

Fadıl her şeyi polise anlattı.

- روى فاضل للشرطة كلّ شيء.
- أخبر فاضل الشّرطة بكلّ شيء.

Bana çok güzel bir hikâye anlattı.

وأخبرتني بقصة جميلة جداً.

Ve yemek yarıklarından hamlelerini seslendiklerini anlattı --

ودعَوا بعضهم بعضًا للعِب من خلال فتحات إدخال الطعام...

Küçük esnafların da neler çevirdiğini anlattı

وأوضح ما كانت الصفقات الصغيرة تتحول

çıkarcı insanları anlattı yine bu film

أخبر هذا الفيلم الأشخاص المهتمين

Işte bu filmde bunu anlattı aslında

هذا ما قاله في هذا الفيلم في الواقع

Insanların geçim sıkıntısını hat safhada anlattı

وأوضح سبل عيش الناس في مرحلة الخط

Insanların yine çıkar ilişkilerini bunları anlattı

يتحدث الناس عن علاقاتهم ذات الاهتمام مرة أخرى

Trump bunu hüzünlü bir şekilde anlattı

قال ترامب هذا للأسف

O, bana ilginç bir hikaye anlattı.

حكت لي قصة شيّقة.

Sonrasını kendi şöyle anlattı, dedi ki:

وروى بنفسه ما حدث بعد ذلك هكذا، قال:

O bize ilginç bir hikaye anlattı.

حكى لنا قصة شيقة.

Sami bize çılgın bir hikaye anlattı.

أخبرنا سامي بقصة جنونية.

Sami bize kendi hayat hikayesini anlattı.

روى سامي لنا قصّة حياته.

- Tom ne olduğu hakkında bana her şeyi anlattı.
- Tom, olan her şeyi bana anlattı.

أخبرني توم بكلّ ما حدث.

Mahkemeye gitti ve "askeri gereklilikler" hikayesini anlattı

دخل وتحجج بقصة "الضرورة العسكرية".

Tokatçı. saf bir insanın hayatını garibanlığını anlattı

توكاتشي. تحدث عن غرابة حياة شخص نقي

O bana senin hakkında çok şey anlattı.

قالت لي الكثير عنك.

Kursa katılanlardan biri daha sonra anılarını anlattı.

أحد الذين حضروا الدورة أخبرنا فيما بعد بذكرياته.

Dün gece o bana her şeyi anlattı.

أخبرني كل شيء الليلة الماضية.

- Sami, Leyla'nın tam olarak nerede yaşadığını polise anlattı.
- Sami, Leyla'nın yaşadığı yeri tam olarak polise anlattı.

أخبر سامي الشّرطة أين كانت تسكن ليلى بالضّبط.

Ve bana flört hayatı hakkında çok şey anlattı

وقالت لي الكثير عن حياتها العاطفية.

Büyük şirketlerin ve reklam şirketlerinin neler çevirdiğini anlattı

تحدثنا عما تحول الشركات الكبرى وشركات الإعلان

Kadın bana köpeğin kendisini ve ailesini yıllar önce kurtardığını anlattı.

أنه قد قام بإنقاذ حياتها وحياة عائلتها في السنوات السابقة.

O bize Tom Sawyer adında bir çocuk hakkındaki bir hikayeyi anlattı.

روى لنا قصة عن فتى اسمه توم سوير.