Translation of "Boyu" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Boyu" in a sentence and their arabic translations:

- Evlilik ömür boyu sadakattir.
- Evlilik ömür boyu bağlılıktır.

الزواج هو إلتزام لمدى الحياة.

Dallas'ı - boyu 182 cm -

كان (دالاس) يقول لي بعض الأشياء -- كان طوله 183 سم --

Işığın dalga boyu nedir?

ما الطول الموجي للضوء؟

Boyu üç metre, dört metre.

طولها ثلاثة أمتار، أو أربعة أمتار.

Yüzyıllar boyu çözülemeyen bir bulmaca.

‫لقد حيّرت الناس لقرون.‬

Sami ömür boyu hapse atıldı.

سُجن سامي مدى الحياة.

boyu 30 santimetreyi aşabilen bu hayvanın...

‫يصل طولها إلى أكثر 30 سم،‬

Leyla'nın ömür boyu hapis cezası aldı.

- تلقّت ليلى حكما بالسّجن المؤبّد.
- تلقّت ليلى حكما بالمؤبّد.

Sami'ye ömür boyu hapis cezası verildi.

- تلقّى سامي حكما بالسّجن المؤبّد.
- تلقّي سامي حكما بالمؤبّد.

Anksiyetesi olan kişiler bunu kendilerine gün boyu yaparlar.

في الواقع، الأشخاص الذين يعانون من القلق يفعلون ذلك في أنفسهم طوال اليوم.

"Öğretmenim" dedi, "raptorların boyu üç metreden kısa" dedi.

قال "معلمي، الرابتور يكون أقصر من ثلاثة أمتار".

Raptorların boyu 2 metre 20 santim falan yazıyor.

مكتوب أن طول الرابتور حوالي مترين وعشرون سم.

Dalgaların ortalama boyu bu arada 10 metre civarındaydı.

متوسط طول هذه الأمواج كان عشرة أمتار بالمناسبة.

Fakat yaşam boyu bu nasıl gelişiyor henüz bilmiyorum.

ولكن أنا لا أعرف حتى الآن كيف يتطور هذا على مدى العمر.

Yüzyıllar boyu taç giyme törenlerine ev sahipliği yapan

استضافة مراسم التتويج لقرون

Fadıl iki defa ömür boyu hapis cezası aldı.

- تلقّى فاضل حكمين بالمؤبّد.
- تلقّى سامي حكمين بالسّجن المؤبّد.

Endonezya'da ömür boyu hapis cezası hayat anlamına gelir.

حكم بالمؤبّد في إندونيسيا يعني سجن مؤبّد.

Leyla'ya üç tane ömür boyu hapis cezası verildi.

- حُكِم على ليلى بثلاث أحكام مؤبّدة.
- حُكِم على ليلى ثلاث مرّات بالمؤبّد.

Asya orman kırkayağı, korkutucu bir üne ve yüzyıllar boyu

‫حريشة الغابة الأسيوية هي مخلوق مرعب‬

şöyle ki; örneğin tsunami de dalga boyu 20 metreyken

يسمى؛ على سبيل المثال ، عندما يبلغ طول تسونامي 20 مترا

Gün içinde biriken buhar gece boyu devam eden fırtınalar doğuruyor.

‫البخار الذي يتكتل نهارًا‬ ‫يخلق العواصف التي تستمر ليلًا.‬

Fakat bizim bildiğimiz dev dalgada, dalga boyu 20 metre ise

لكن في الموجة العملاقة نعلم إذا كان طول الموجة 20 متراً

Yıllar boyu askeri eğitim dahil olarak çok iyi bir eğitim aldı.

تلقى سنوات من التدريب العسكري المكثف وتلقى تعليما ممتازا

Britanya kıyısında, boyu sadece dört santim olan bir teke kapana kısılmış.

‫على الساحل البريطاني، قريدس،‬ ‫طوله لا يزيد عن 4 سنتيمترات، محبوس.‬

Sami'nin akıl hastalığı onun cezasını hafifletmedi. Art arda iki ömür boyu hapis cezası aldı.

إنّ مرض سامي العقلي لم يخفّف من عقوبته، بل تمّت إدانته بعقوبتين متتاليتين للسّجن مؤبّد.