Translation of "Düşman" in Arabic

0.014 sec.

Examples of using "Düşman" in a sentence and their arabic translations:

Sigismund, Nevers'e düşman kuvvetlerinin

أعلم سيغيسموند نيفيرز بأن الكشافة سيعودون قريبًا بمعلومات استخبارية عن

Düşman bize gece saldırdı.

هاجمنا العدو ليلاً.

Vahşi yaşama düşman, betondan ormanlar.

‫أدغال خرسانية،‬ ‫تعادي الحياة البرية.‬

Toplumun yarısını düşman ilan ediyor

اعلان نصف المجتمع عدوا

Şehir düşman uçakları tarafından bombalandı.

قصفت طائرات العدوّ المدينة.

Düşman bütün gece saldırıya devam etti.

داوم العدو على الهجوم طوال الليل.

Düşman olarak gördüğü ve düşman olarak tüm dünyaya ilan ettiği adamla yan yana geliyor

يأتي جنبًا إلى جنب مع الرجل الذي يراه عدوًا ويعلن للعالم كله عدوًا

Himilco'nun adamları düşman gemisinin bordasına hücum ediyor.

رجال هميلكو اندفعوا ليركبوا على متن سفن العدو

Ancak düşman ateşinin ağırlığı ile geri püskürtüldü.

لكن نيران العدو تراجعت.

Düşman topraklarında şaşırtıcı bir zorunlu yürüyüşe yönlendirdi . nehir

عبر نهر دنيبر المتجمد ليلاً ، وسحب الرجال شخصيًا من عندما

Büyük bir düşman, pagan çiftçi ordusu tarafından karşılandılar .

واجههم جيش ضخم من المزارعين الوثنيين المعادين.

Hani düşman dört bir yanı sarmış, insanları bir toplasaydık.

الأعداء يحاوطونك من كل مكان، فلنجمع الناس أولاً.

, köprüden atladı ve düşman ateşi altında kıyıya doğru ilerledi

قفز من الجسر وخوض في الشاطئ تحت نيران العدو.

Napolyon'un düşman merkezine karşı kararlı hamlesi için zaman kazandı.

وكسب الوقت لتحرك نابليون الحاسم ضد مركز العدو.

O Aralık ayında, Austerlitz'de Napolyon, Soult'un birliklerine düşman merkezine

في ديسمبر من ذلك العام ، في أوسترليتز ، كلف نابليون فيلق سولت بالهجوم الرئيسي على

Yorgun, düşman piyade zar zor kavga etti ve çabucak bunaldılar.

استنفدت مشاة العدو بالكاد وكانوا غير قادرين على القتال وسرعان ما سحقوا

Bırak artık bana bir şey olmaz naralarını. Karşımızdaki düşman korona.

دعني اعرف ماذا يحدث الان العدو الذي يواجهنا هو الاكليل.

Emirleri yazıya döktü, raporları dosyaladı ve istihbaratı topladı. düşman kuvvetleri…

ونسخ الأوامر ، وتقديم التقارير ، وجمع المعلومات الاستخبارية حول قوات العدو ...

Ancak yazın sonuna gelindiğinde ve düşman hiçbir yerde görünmediğinden Sigismund, .

ولكن مع انتهاء الصيف وعدم ظهور العدو في أي مكان، عرف سيغيسموند أنه سيكون

Bu meşaleler sürüsünün düşman askeri olmadığını bilemediler. Bunlar Kartacalı kamp sivilleri...

لكنهم لم يعرفوا أن عمود المشاعل لم يكن جنودًا أعداءًا، لكنهم آلاف

Ağır dövüş patlak verirken Napolyon hala sadece düşman korumasıyla yüzleştiğine inanıyordu.

مع اندلاع قتال عنيف ، لا يزال نابليون يعتقد أنه واجه الحرس الخلفي للعدو فقط.

"EY,ISLAM!!!" diye 3 kere bağırdı ve adamlarıyla birlikte düşman hattına saldırdı.

"وا إسلاماه!!!" صرخها ثلاث مرات وهاجم خط العدو مع حاشيته الشخصية

Bununla birlikte sahildeki Kartaca gözcüleri yaklaşan düşman filosunu tespit edip alarm veriyor.

ومع ذلك، الكشافة القرطاجية على طول الساحل تفطنت بأسطول العدو ودقت ناقوس الخطر

Scipio'nun geri çekilmekten başka çaresi yok, farkediyor ki düşman bölgesinin içerisinde sıkışmış.

ليس لدى سكيبيو خيار سوى التراجع بما أنه كان مدرك أنه في منطقة معادية

Ayrıca izciler, casuslar ve mahkumlardan gelen düşman hareketleri hakkındaki en son raporlar.

بالإضافة إلى أحدث التقارير عن تحركات العدو من الكشافة والجواسيس والسجناء.

Sonra hattı stabilize oldu, Davout saldırıya geçti ... ve düşman ordusunu bozguna uğrattı.

ثم ، استقر خطه ، وذهب دافوت في الهجوم ... وهزم جيش العدو.

Bir de, herkesin uğruna mücadele ettiği şeye karşı savaş açan bir düşman vardır.

وهناك الشخص الذي يحارب ضد محاولات الآخرين.

Bu esnada, merkezde Romalılar birden fazla düşman gemisine mandallanmış vaziyette karmaşa gittikçe artıyor.

في هذه الأثناء، انتشر القتال الفوضوي في الوسط بينما استولى الرومان على العديد من سفن العدو

Ve düşman, arazi, yollar ve operasyonları etkileyebilecek diğer her şey hakkında raporları harmanlamak.

وتقارير عن العدو والتضاريس والطرق وأي شيء آخر قد يؤثر على العمليات.

Bununla birlikte, Soult'un artık kendisini düşman ateşine maruz bırakmaya daha az meyilli olduğu

ومع ذلك ، لوحظ أن سولت كان الآن أقل ميلًا إلى تعريض نفسه لنيران العدو ،

İki ay sonra, şimdi düşman tarafından kuşatılmış olan Badajoz'u rahatlatmak için tekrar kuzeye yürüdü

بعد شهرين ، سار شمالًا مرة أخرى لتخفيف بطليوس ، الذي يحاصره العدو الآن ،

Ancak Soult 20.000 adamla kuzeye yürüdü ve Badajoz'u ele geçirdi… ancak Barrosa yakınlarında bir düşman inişinin

ومع ذلك سار سولت شمالًا مع 20 ألف رجل ، وأسر باداخوز ... لكنه انسحب بعد تلقيه أنباء

O sık sık hızlı hamleler yaparak ve ordusunu cephe boyunca dizerek düşman tarafının komutanlarını savunmasız halde yakalıyordu.

غالبًا ما أخذت قادة الأعداء على حين غرة بحركات جيشه السريعة